Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK'nın 289/1-2. cümle, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarat yapılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "karar kesinleştikten sonra süresinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin TCK'nın 52/4. maddesi gereğince sanığa ihtarına (ihtarat yapılamadı)” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.