Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Anayasayı ihlal, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, kasten öldürme Hüküm : 1- TCK'nın 309/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet2- TCK'nın 309/2. maddesi yollamasıyla 82/1-g, 35/1-2, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet3- 6136 sayılı Kanunun 13/2, TCK'nın 31/3, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet, 4-TCK’nın 174/1-2, TCK’nın 31/3, 62/1, 52/2, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanık hakkında duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:1- Silahlı terör örgütü mensubu olduğu kabul edilen sanığın 15.11.2012 tarihinde güvenlik kuvvetleri ile silahlı çatışmaya giren grup içinde yer alarak vahim nitelikteki öldürmeye teşebbüs suçuna iştirak ettiğinin iddia ve kabul edilmiş olması ve aynı grup içerisinde yer alan diğer sanıklar hakkında ayrıca Ağır Ceza Mahkemesinin2013/84- 85- 86- 87- 88- 89- 90- 91-92- 93- 94- 95- 96- 97- 98- 99- 100- 101- 102- 103- 104- 105- 106 esas sayılı dosyalarında aynı olaya ilişkin anayasayı ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, sanığın beyanları ile 14.01.2013 tarihli teşhis ve yer gösterme tutanaklarının bulunması karşısında aralarındaki CMK'nın 8. maddesi anlamında hukuki ve fiili bağlantı bulunan davaların birleştirilip delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/4. maddesinde, “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.” ve aynı Kanunun 225/1. maddesinde, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” düzenlemelerine yer verilmiş olup, iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiilin ya da fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması ve açıklanan fiil ve faili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerekir.Yargılamaya konu somut olayda; sanığın tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan sevk maddelerine göre cezalandırılmasını isteme şeklindeki iddianamenin, bu eylemin açıklanmaması nedeniyle suç yükleme niteliğinde sayılamayacağından, sanık hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan usulüne uygun dava açılması sağlandıktan sonra hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen kısmen resen de temyize tabi hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.