Mahkemesi :Çocuk MahkemesiSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerininkullanılmasıHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK'nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği; Somut olayda; şüphe üzerine polis tarafından durdurulan araçta bulunan suça sürüklenen çocuğun kendisini ... olarak tanıtıp hakkında bu isimle belge düzenlenmesine neden olduğunun anlaşılması karşısında sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.