MAHKEMESİ : OLTU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2014NUMARASI : 2013/115-2014/329 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu T.Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 49 parsel sayılı 2.313,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı T. Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar S.. A.. ve K.. A.., 103 ada 49 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapusunun iptali ile adına tescili ve dava dilekçelerinde sınırlarını belirttikleri ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz için de aynı nedene dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, niteliği ve içeriği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi hükmüne dayalı kesinleşen kadastroya karşı açılan tapu iptal ve tescil ile TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak çekişmeli 103 ada 49 parsel sayıl?? taşınmaz ile dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında dava açmışlardır. Mahkemece, tespit harici bırakılan bölümün dere yatağı vasfında olduğu, 103 ada 49 parselin ise 04.07.1995 tarihli tutanakta Köy Tüzel Kişiliği tarafından kullanıldığının tespit edildiği ve bu tutanak altında davacılar murisinin de imzasının bulunduğu, kaldı ki varsa zilyetliğin de bu tarihte kesildiği ve tespit tarihi olan 2008 yılına kadar da davacılar lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme hüküm vermek için yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporundaki krokide, dava konusu taşınmazlara ilişkin herhangi bir harf belirtmesi yapılmadığı halde, ziraat bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile belirtilen taşınmazlar hakkında değerlendirmeler yapıldığı, taşınmazlara ait çekilen fotoğrafların da bu harflerle belirtildiği, böylece hangi harf hakkındaki değerlendirmenin hangi taşınmaza ait olduğu anlaşılamadığı gibi jeolog bilirkişi raporunda da, davaya konu olmayan 103 ada 60 ve çekişmeli tespit harici taşınmaza komşu 4 parsele ilişkin açıklamalarda bulunulduğu ve bu şekilde mahkemece keşfi izlemeye ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; dava konusu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tespit harici bırakılma nedeni de araştırılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davası yönünden, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesi ile Erzurum Büyük??ehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, dava konusu tespit harici taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni belirlenmeli, daha sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, ziraat bilirkişi, jeolog veya jeomorfolog bilirkişi, fen bilirkişisi heyeti ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde kim tarafından, ne şekilde ve ne kadar süre ile kullanıldığı, tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çekişmeli 103 ada 49 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydı bulunduğu da gözetilerek dayanak tapu kaydı yöntemince uygulanmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve denetime imkan verir kapsamlı rapor alınmalı, taşınmazlar ayrı ayrı ve net olarak ayırt edilmeli, ziraat bilirkişisinden taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğraflar çekilmeli, hangi fotoğrafın hangi taşınmaza ait olduğu açıkça belirtilmeli, jeolog ve jeomorfolog bilirkişiden taşınmazların aktif dere yatağı kapsamında veya derenin mutlak etkisi altında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, alınacak raporlarda taşınmazların ayrımı dikkatlice yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.