MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ :MUHDESATIN TESPİTİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında... Mahallesi çalışma alanında bulunan 110 ada 2 parsel sayılı 13.908,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın orman vasfını yitirdiğini, bir bölümünün kendi zilyetliğinde olduğunu üzerinde evinin ve ağaçlarının bulunduğunu, 2/B çalışmalarının yapıldığını ancak taşınmazın Kahramanmaraş-... karayolu kamulaştırma koridoru içinde kaldığı gerekçesiyle kendilerine ödeme yapılmadığını öne sürerek 2 katlı betonarme ev ve müştemilatının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ... sayılı taşınmazdaki 2 katlı ev ve müştemilatının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece taşınmaz üzerindeki ev ve müştemilatının davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile tespit ve tescil edildiği, ...'nün 31.03.2014 tarihli ... Müdürlüğüne gönderdiği yazıda ... Beldesinde taşınmazın bulunduğu ... Mahallesi de dahil olmak üzere 4 mahallede 6831 sayılı ... Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca çalışmalara başlandığı ancak parsellerin konumlarının hatalı olarak tespit edildiği ve orman olarak tescilli parsellerin ise sayısal hesapları bulunmadığından çalışmalarının sonuçlandırılamadığı, bu sorunun 3402 sayılı ... Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılacak yenileme çalışmaları ile giderilebileceği bildirilmiştir. Diğer bir anlatımla davacının zilyetliğinde bulunduğunu öne sürdüğü taşınmaz bölümünün halen orman vasfıyla tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak 6831 sayılı Kanun'un 17/1-2. maddesine göre yasanın belirlediği istisnalar dışında ormanlarda yapı ve muhdesata izin verilemeyeceği açık olduğu gibi süresi neye ulaşırsa ulaşsın Devlet ormanlarında sürdürülen zilyetliğe de değer verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde ve uygulanacak kanun hükümlerinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.