Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9436 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 971 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden...vekili Avukat... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:509 sayılı Yasa uyarınca 1964 yılında yapılan ... sırasında 240 parsel sayılı 139.125,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ...adına tespit ve 30.7.1965 tarihinde tescil edilmiş, 11.09.1989 tarihinde tashih nedeniyle... oğlu ... adına, 18.11.1998 ve 22.07.2003 tarihlerindeki intikal ve pay satışları nedeniyle 118625/139125 payı ...oğlu... 20500/1669500 payı ...kızı ... ve 225500/1669500 payı ... oğlu ... adına tescil edilmiş, 09.07.2013 tarihinde 3083 sayılı Yasa gereğince yapılan toplulaştırma işlemi sonrasında; 118 ada 5 parsel numarası ve 135.923,42 metrekare yüzölçümü ile... payı ...oğlu .. ... pay... oğlu ... ve 1669/135923 payı .. oğlu... adına tescil edilmiştir. Davacılar... ve ... murisi ... 25.08.1969 tarihli dava dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak, kendi adına tespit edilen komşu 590 parsel sayılı taşınmazın eksik kalan yüzölçümünün tamamlanması istemi ile davacı/davalı ... murisi ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açmış, mahkemece bu dava üzerinden yapılan yargılama sonucunda verilen 30.11.1978 tarihli karar sonrası Yargıtay bozma ilamında özetle; “... Noterliğince düzenlenen 26.10.1978 tarih ve 5927 yevmiye numaralı sulhnameye değer verilerek karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına değinilerek, dosyaya sunulan sulhnamenin ekinde, taraflar arasındaki sulha konu yeri gösterecek şekilde düzenlenmiş kroki bulunmaması nedeniyle hükmün infazının mümkün olmayacağından, uzman fen bilirkişisinden tarafların sulh iradeleri doğrultusunda ve sulha konu yeri de gösterecek şekilde rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Davacı ..., 05.10.2004 tarihli dava dilekçesi ile; maliki bulunduğu 240 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne vaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle ... aleyhine dava açmıştır. Davacılar ... ve ... ise, 28.04.2005 tarihli dava dilekçeleri ile tapu kaydı ve kesin hükme dayanarak, kendilerine ait komşu 590 parsel sayılı taşınmazın eksik kalan yüzölçümünün tamamlanması istemi ile ... ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açmışlar, mahkemece bu dava üzerinden yapılan yargılama sonucunda verilen karar üzerine Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacıların miras bırakanı... tarafından aynı taşınmaz hakkında davalıların miras bırakanı aleyhine aynı nedenlerle açılmış derdest başka bir dava bulunduğundan ve davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyeceği kuşkusuz olduğundan aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan davaların birleştirilerek görülmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, birinci ve üçüncü sıradaki dava dosyalarının, davacı ...'ın açtığı ikinci sıradaki dava dosyasında birleştirilerek ve bu birleşen dava dosyalarındaki Yargıtay bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ...'ın davasının reddine, davacılar ... ve ...'nın davasının kabulü ile çekişmeli 118 ada 5 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.500,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacılar ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı/davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, tarafların miras bırakanları arasındaki sulh senedi esas alınmak suretiyle çekişmeli 240 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri aleyhine karar verildiği halde taşınmazın paylı olarak tapu kayıt maliki olan...ile ... karar başlığında gösterilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde, karar başlığında hangi hususların yazılması gerektiği belirtilmiş olup, bu madde gereğince tarafların kimlikleri ve adreslerinin karar başlığına yazılması zorunludur. Bu maddeye göre tanzim edilmeyen kararın denetimi ise mümkün görünmemektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, davalı... ile...'ın karar başlığında gösterilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.