MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 1015 parsel sayılı 32.863,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalı ...'ün kullanımında olduğu belirtilerek tarla niteliği ile davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ... Ortaklığı vekili, çekişmeli taşınmazın 19.03.2003 tarihli noter sözleşmesi ile kullanıcısı davalı ... tarafından davacıya satmayı kabul ve taahhüt edildiği bilahare çıkartılan 6292 sayılı Yasa ile davalı kullanıcının taşınmazı davacıya devretme imkanının hasıl olmasına rağmen davalının gerekli hukuki işlemleri yerine getirmediği öne sürülürek çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının ya da yargılama sırasında davalı ... veya 3. kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde oluşacak tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mahkemece bu talebin uygun görülmemesi halinde 6292 sayılı Yasa uyarınca hak sahipliği belgesinin davacı adına düzenlenmesi, dava tarihine kadar 788.712,00 ABD Doları cezai şart ile dava tarihinden itibaren her gün için 32.863,00 ABD Doları cezai şartın fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası karşılığının davalı ...'den tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca düzenlenecek hak sahipliği belgesinin davacı adına düzenlenmesine, dava tarihine kadar gerçekleşen 755.849 ABD Doları cezai şartın fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsiline, karar kesinleştiğinde dosyaya depo edilen bedelin davalıya ödenmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...nin tüm, davalı ...'ün sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; çekişmeli taşınmazın 15.09.2000 tarihinde 2/B niteliği ile kullanıcısının davalı ... olduğu belirtilerek adına tapuya tescil edildiği, 3402 sayılı Kadastro Kanununa (5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile) eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan güncellemesinde de kullanıcısında bir değişiklik olmadığında dair güncelleme listesinin düzenlendiği ve 28.05.2010 tarihinde güncellemenin kesinleştiği belirlenmiştir. Dava, henüz davalı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın 19.09.2003 tarihli ... Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak şerh sahibi zilyet ...'e karşı açılan tapu kaydındaki kullanıcı şerhinin davacı adına düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan noter sözleşmesinin gayrimenkullerin teslimi başlıklı 6. maddesinin son fıkrasına göre taşınmazın zilyetliğinin (kullanımının) davacı tarafa devredilmediği, diğer bir anlatımla taşınmazın davalının kullanımında bulunduğu sabittir. Diğer yandan 26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu Kanuna göre hak sahibi sayılır. 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır. Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler hükmü getirilmiştir. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın kullanımının davacı tarafa devredilmediği dikkate alınarak davacının tapu kaydındaki kullanıcı şerhine yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davanın hukuki nitelendirilmesine yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.