Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9191 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7003 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili, mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği ve 1961 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesine istinaden 2300 parsel numarası ile 5.051,82 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; somut olayda, tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. madde uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiştir. Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam eder ve görev yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Yargılama devam ederken, 28.08.2013 tarihinde çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği ve taşınmazın 2300 parsel numarası ile 5.051,81 metrekare yüzölçümlü olarak tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesi görevli olup, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.