Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9181 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19539 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 111 ada 7 parsel sayılı 14.033,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı çekişme konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 111 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 11.06.2014 tarihli fen bilirkişisi raporu eki haritada (B) harfi ile gösterilen 10.314,50 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ham toprak niteliği ile davacı adına, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 3.719,36 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davalı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda; taşınmazın niteliği yeterince açıklanmadığı gibi rapor ekindeki fotoğraflardan davanın kabulüne karar verilen (B) bölümü reddine karar verilen (A) bölümü arasında fark olmadığı gözlemlendiği gibi (A) bölümünde nasıl tarım yapıldığı, ne zaman imar-ihya edildiği hususları da yeterince açıklanmamıştır. Taşınmazların imar ve ihyası 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca emek ve para sarf edilerek tamamlanması, tamamlandığı tarihten itibaren davasız ve aralıksız en az 20 yıl süreyle zilyetlik altında bulundurulması şartına bağlıdır. Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ... Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, ... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin açıklattırılması, taşınmaz bölümü kullanılmıyor ise kullanılmama nedeninin terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davalının terör nedeniyle taşınmazı kullanamadığı iddiaları üzerinde durulmalı, iddiaların geçerliliği araştırılmalı, çevre taşınmazlarda da aynı şekilde terör nedeniyle kullanılamayan taşınmazlar olup olmadığı, terörün sona ermesi ile tekrar kullanılmaya başlanıp başlanmadıkları hususları etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodozi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporları da irdeler rapor alınmalı, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; fen bilirkişisince bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.