Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9151 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19302 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 480 parsel sayılı 14.632,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... ve arkadaşları ile davalı ... adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları çekişme konusu 102 ada 480 parsel sayılı taşınmazı taksim ettiklerini ileri sürerek taşınmazın taksime uygun olarak tapuya tescilini ayrıca kadastro sırasında dere yatağı niteliğinde tespit harici bırakılan bölümün de 480 parasel sayılı taşınmazın taksimen kendilerine düşen bölümlerinin devamı niteliğinde bulunduğu iddiası ile tapu iptal tescil ve tapusuz taşınmazın tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 102 ada 480 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 27.03.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda belirtilen kısımların tescil harici bölümlerle beraber 1 ila 8 rakamları ile gösterilen bölümlerin sırasıyla; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., aynı raporda 9 ve 10 rakamları ile gösterilen bölümlerin dava ..., (B) harfi ile gösterilen bölümün ise 1/9'ar paylı olarak davacılar ve davalı adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu 102 ada 480 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce iştirak halindeki malikler tarafından taksim edildiği ve herkesin kullandığı yerin belli olduğu ayrıca fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan bölümün üzerinde davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları son derece yetersiz olup taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile tarım arazisi olup olmadığı hususlarından ziyade taşınmazın değerinin belirlenmesine yönelik olduğu gibi taşınmazın önceki niteliğinin belirlenmesi hususunda hava fotoğraflarından da yararlanılmamış olması karşısında yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için; dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş ve iktisap evresine ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının ... Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, ... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodozi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporlarıda irdeler rapor alınmalı, jeoloji bilirkişisinden taşınmazın aktif dere ya da dere yatağı içerisinde kalıp kalmadığı hususunda rapor alınmalı HMK'nın, 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; fen bilirkişisince bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi fen bilirkişisi raporunda her bir kişi adına 990 metrekare olarak tescil edilen bölümlerin rakamlarla gösterilen ve 480 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan bölüm mü yoksa harf ve rakamlarla gösterilen ve 480 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kalan bölümlerle tescil harici kısımda kalan bölümler mi olduğu anlaşılamayacak şekilde ve infazı kabil olmayacak nitelikte hüküm kurulması ayrıca isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.