Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9358 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TESCİLKANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 152 ada 18 ve 200 ada 33 parsel sayılı 1.118,35 ve 3.384,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tescil edilmiştir. ... mirasçısı olan davacı ..., irsen intikal ve tapu kaydına dayanarak, iki taşınmaz arasındaki yolun iptaliyle taşınmazların doğu ve güney sınırlarından geçirilmesi istemiyle davalı ... Başkanlığına husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 200 ada 33 ve 152 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar arasında bulunan ve 25.06.2012 tarihli fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterdiği 363,16 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarla vasfı ile yeni ada ve parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün, davacı dayanağı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesinde kamu malları; hizmet malları, orta malları, sahipsiz mallar ile genel sular ve ormanlar olmak üzere dört gruba ayrılmış; anılan maddenin (B) bendinde, orta mallarından olan yolların tescil dışı bırakılacağı ve sadece haritasında gösterilmekle yetinileceği öngörülmüştür. Somut olayda davacı sadece ...’na husumet yönelterek dava açmış, Hazineyi davaya dahil etmemiştir. Bir başka ifade ile TMK madde 713/1 ve 3 gereğince davada taraf teşkili tamamlanmamıştır. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca Hazineye husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan ve bildirilecek tüm delilleri toplandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.