Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8740 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7006 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 19 parsel sayılı 206.608,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliğiyle davalı .... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda 19/B olarak gösterilen 32.082,04 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile eşit hisse ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı .... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar dava dilekçelerinde çekişmeli taşınmazın babalarından kaldığını, babalarının vefatı ile kız kardeşlerinin payını ödeyerek burayı kullanmaya başladıklarını ileri sürerek kendi adlarına tescil istemi ile dava açmışlar, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler taşınmazın davacıların babaları Ömer Beştaş'tan kaldığını, murisin 20 yıl önce vefat ettiğini ve taşınmazın köyde oturan kardeşlerce kullanıldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; UYAP ortamından alınan nüfus kaydında murisin davacılardan başka (kadın ve erkek) mirasçılarının da olduğu anlaşılmakta olup, davacıların hangi hakka istinaden taşınmazın adlarına tescilini talep ettikleri, terekenin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise davacı dışındaki mirasçıların terekeden haklarını ne şekilde aldığı hususları irdelenmemiştir. Mahkemece, bu husus açıklığa kavuşturulmadan karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacılara dava dilekçesini ve davalarını hangi sebebe dayandırdıklarını, başka bir ifade ile hangi gerekçe ile taşınmazın adlarına tescilini talep ettiklerini açıklamaları için süre ve imkan tanınmalı, taksim iddiasına dayanmaları halinde bu iddiayı ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu hatırlatılarak buna ilişkin delilleri, bu kapsamda diğer mirasçılar adına bağımsız veya müşterek paylı başka taşınmazlar bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve önceki tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından hangi hakka istinaden kullanıldığı, muris....'ın ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise her bir mirasçıya neresinin düştüğü hususları sorulup saptanmalı, yapılan araştırma neticesinde taşınmazın murisin terekesine dahil olması, yani muristen gelen taşınmazın taksim, satış, bağış vs. yollarla davacılara kalmadığının belirlenmesi halinde, elbirliği mülkiyetine tabi olan tereke ile ilgili olarak TMK'nın 702. maddesi gereğince dava gibi tasarrufi işlemlerde mirasçıların oybirliğinin gerekli olması ve davacıların dava dilekçesinde kendi adlarına tescil talebinde bulunmaları nedeniyle, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmalıdır. Taşınmazın muristen gelmesine rağmen taksim, satış, bağış vs. yollarla davacılara kaldığının yani terekeye dahil olmadığının belirlenmesi halinde, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.