Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8691 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1896 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 206 ada 9, 10, 13 parsel sayılı sırasıyla 217.21, 327.50, 315.54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcılarının belirlenemediği şerhi yazılarak bahçe vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiş, sonrasında hükmen, tapu kaydının beyanlar hanesine 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ..., 206 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ...'nin fiili kullanımında olduğuna dair şerh verilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında 206 ada 9 ve 13 parsellere yönelik davasından feragat etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 106 ada 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 106 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tapu kaydına davacı lehine zilyetlik şerhi konulmasına karar verilmiş; hüküm, 206 ada 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında vekalet ücreti bakımından, 206 ada 10 parsel sayılı taşınmaz hakkında esas bakımından davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, gerek keşif tutanağına geçirilen mahkeme gözleminde, gerekse teknik bilirkişi raporunda üzerinde muhdesat bulunmayan boş arsa niteliğinde olduğu belirtilen temyize konu 206 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 25.05.2004 tarihli senetle önceki zilyedinden devralındığı ve davacının kullanımında olduğu gerekçesiyle bu parsele yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yapılan keşifte dinlenen davacı tanığının davacının çekişmeli 206 ada 10 parsel sayılı taşınmazı önceki zilyedi ....'ndan satın aldığına ilişkin beyanı hükme esas alınmış ise de; taşınmazın, önceki zilyedi olduğu belirtilen kişi ve davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı hususu sorulmamış ayrıca, mahkemece Belediyeden yapılan araştırmaya göre davacı ... adına herhangi bir emlak beyanı, vergi kaydı olmayıp, taşınmazı devraldığı kişi adına böyle belge bulunup bulunmadığının araştırılmaması yalnızca davacı tanığının yetersiz beyanı ve 25.05.2004 tarihli satış senedine dayanılarak hüküm kurulması, taşınmazın kullanım durumunun değerlendirilmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle, davacının taşınmazı devraldığı belirtilen .... adına çekişmeli 206 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin herhangi bir emlak beyanı, vergi kaydı bulunup bulunmadığı, varsa ödenip ödenmediği araştırılmalı, ondan sonra mahallinde yeniden çekişmeli 206 ada 10 parsel sayılı taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yapılarak taşınmazın kullanım kadastrosu yapıldığı tarih ve öncesinde kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde tasarruf edilerek kullanıldığı detaylı olarak sorulup saptanmalı; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden 206 ada 10 parsel sayılı taşınmaz hakkında eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, 206 ada 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına göre de; kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi ve dava konusu taşınmazlar 206 ada 9-10-13 parseller olduğu halde hükümde taşınmazların maddi hata nedeniyle 106 ada 9-10-13 parseller olarak belirtilmiş olması da isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.