Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8539 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15172 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 1, 136 ada 1, 138 ada 4 ve 179 ada 2 parsel sayılı 3.476.66, 4.407.69, 3.295.98 ve 6.174,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 118 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, 136 ada 1, 138 ada 1 ve 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına tespit edildikten sonra hükmen tespit maliki adına tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda murisi ... 'in de payı bulunduğunu belirtmek suretiyle miras yolu ile gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 118 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın feragat nedeniyle, çekişmeli 136 ada 1 parsel, 138 ada 4 parsel ve 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ...'ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 118 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Davacı ...'ın 136 ada 1, 138 ada 4 ve 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, her ne kadar ...Kadastro Mahkemesi'nin 17.09.2012 tarih, 2008/130 Esas, 2012/65 Karar sayılı kararının bu dosya yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 303/1. maddesi gereğince “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” Mahkemenin kesin hüküm saydığı... Kadastro Mahkemesi'nin 2008/130 Esas, 2012/65 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... 'in çekişmeli 136 ada 1, 138 ada 4 ve 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik tespit maliki ... mirasçıları aleyhine ve temyize konu davanın konusu olmayan 110 ada 17 ve 111 ada 22 parsel sayılı taşınmazlara yönelik ise tespit maliki .. mirasçıları ile temyize konu dosyanın davacısı ...'ın da murisi olan diğer tespit maliki .... mirasçılarına karşı, çekişmeli taşınmazların murisi ...den kaldığı iddiasına dayanarak dava açtığı, yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 31.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda ise; davacı ..., çekişmeli 136 ada 1, 138 ada 4 ve 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda murisi .... 'in de hakkı bulunduğunu bildirerek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak dava açmıştır. Dolayısıyla; davacı ..., Kadastro Mahkemesinin 2008/130 Esas, 2012/65 Karar sayılı dosyasında taraf olarak görünmekte ise de; taraf sıfatı, temyize konu parseller dışındaki taşınmazlarda murisi ... nedeniyle payının bulunmasından ileri gelmekte olup; Kadastro Mahkemesinin anılan hükmü davacı ... bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Mahkemece; sözü edilen bu taşınmazlar hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.