Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8443 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10218 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KÖYCEĞİZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2012/81-2013/58 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında Toparlar Beldesi çalışma alanında bulunan. parsel sayılı 10.060,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı N. C.U., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği iddiasına dayanarak miras bırakanın mirasçıları yararına zilyetlik şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, .parsel sayılı 10.060,09 metrekare arsa niteliğindeki 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazın zilyetliğinin ve üzerindeki ağaçların 31.12.2011 tarihi öncesinde A.R. U. mirasçıları adına tespitine, taşınmazın beyanlar hanesine; "31.12.2011 tarihinden önce A.R. U.mirasçılarının kullanımındadır ve taşınmaz üzerindeki narenciye ağaçları A.R. U. mirasçılarına aittir" ibaresinin eklenmesine, tapuya bu şekilde tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın muris A. R.U.ın kullanımında iken ölümü ile zilyetliğin mirasçılarına intikal ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Çekişmeli . parsel sayılı taşınmaz 21.10.1998 tarihinde imar parseli olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacı, mirasçıların fiili kullanıcı olduğunun tespiti istemi ile tereke adına 01.03.2012 tarihinde dava açmıştır. Uzman fen bilirkişisi taşınmazın 2010 yılında güncellemeye tabi tutulduğu ve imar uygulama sahası içinde kaldığını rapor etmiştir. Dairemiz geri çevirme kararı üzerine Kadasro Müdürlüğünce gönderilen yazı cevabında ise taşınmazın 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 4. maddesi kapsamında işleme tabi tutulmadığı bildirilmiştir. Dosya kapsamından taşınmaz hakkında güncelleme işlemi yapılıp yapılmadığı da anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece, taşınmaz hakkında 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 4. maddesi gereğince tutanak ya da güncelleme listesi düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise tarihi tespit edilmeli, düzenlenmemiş ise taşınmazın tescil edildiği tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi gereği hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alınmalıdır. Öte yandan, davacı tereke adına dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Muris A.R.U.ın davacı N.. U..'dan başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu mirasçılar davacı ile birlikte dava açmadıkları gibi sonradan davaya muvafakat da vermemişlerdir. Dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin başka herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Diğer mirasçıların davaya katılmaları, muvafakat vermeleri sağlanmadan ya da terekeye temsilci atanmadan davacının tek başına genel mahkemede dava açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece, davacıya muris A. R. U.ın mirasçılarının davaya muvafakatini alması ya da terekeye temsilci atanmasının sağlanması için süre verilmeli, taraf koşul tamamlandığı takdirde, esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.