Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8374 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9735 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 28489 ada 7 parsel sayılı 710.31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1988 yılından beri ...'in kullanımında bulunduğu şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımda bulunduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...'nın davasının reddine, müdahil davacı ...'in davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 28489 ada 7 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ...'ın 22.09.2014 havale tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterdiği alan dışında kalan 404,58 metrekarelik kısmına yönelik kadastro tespitinin iptaline, iptal edilen kısma yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. ... kızı, 1959 doğumlu, ...TC kimlik nolu ...' in kullanımındadır, iş bu parsel üzerinde bulunan iki katlı kagir ev kendisine aittir " şerhinin yazılmasına, ifraz sonrası geriye kalan ve krokide (A) harfi ile gösterilen 305,73 metrekarelik kısmın 28489 ada 7 parsel numarası ile tespit gibi tarla niteliği ile Hazine adına tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, ...'in 1988 yılından beri kullanımındadır. İş bu parsel üzerindeki subasman kendisine aittir" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve müdahil davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil davacı ...’in temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı ...’nın temyiz itirazlarına gelince dava, 3402 sayılı Kadastro Yasası'na 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının, çekişmeli taşınmazda kullanıcı olduğunu ispat edemediği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Davacı vekili tarafından tanık deliline dayanılmış ve 5 kişilik tanık listesi sunulmuştur. Ne var ki, 6100 sayılı HMK'nın 243/1 maddesinde; tanıkların, dinlenilmek üzere davetiye ile çağrılacağının hüküm altına alınmış olması nedeniyle taraflara tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenemeyeceği düşünülmeden Mahkemece, taraflara tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenmesi ve davacı tanıkları usulen çağrılıp hazır edilmeden keşif yapılması suretiyle 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen ispat ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir. Hal böyle olunca; mahallinde yeniden usulüne uygun davetiye ile çağrılmak suretiyle fen bilirkişisi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulmalı ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.