Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8265 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8500 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 273 ada 17 ve 25 parsel sayılı 7.715,15 ve 725,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan el atmanın önlenmesi davaları davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 273 ada 17 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 732,23 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı ... mirasçıları, (B) ve (B1) harfleri ile gösterilen 908,27 ve 290,15 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin davacı ..., (C) ve (D) harfleri ile gösterilen 1.743,89 ve 4.040,61 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin davalı ... mirasçıları, çekişmeli 273 ada 25 parsel sayılı taşınmazın (F) ve (E) harfleri ile gösterilen 398,33 ve 327,26 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davalı ... ve ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazların öncesinin muris ... olduğu ve ölümü ile taşınmazların çocukları Kerem ve ...'e kaldığı, bunların da kendi arasında paylaştığı ve 273 ada 17 parselin kuzey ve güney bölümünün ....'a, orta bölümünün ...'e isabet ettiği, ...'in kendine isabet eden orta bölümü de üç parçaya ayırdığı ve bir parçasını davalılar murisi ...'ya sattığı ve bu bölüm üzerinde davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, 273 ada 25 parsel sayılı taşınmazın da yapılan taksimde davacı ...'e kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Nizalı taşınmazların müşterek muristen geldiği ve murisin ölümü ile davacı ... ile davalı ...'in babası ...'e kaldığı dosya kapsamı ile sabit olup, ihtilaf bu taşınmazların ... ile ... arasında ne şekilde paylaşıldığı ve ...'in kendine düşen taşınmazların bir bölümünü davalılar murisi ...'ya satıp satmadığı hususlarına ilişkindir. Ne var ki, mahkemece mahallinde yapılan iki keşifte de bu hususlar yeterince araştırılmamış, ...'ın aralarında yaptığı taksimde hangi taşınmazın hangi bölümünün kime isabet ettiği, bu bölümlere ne zamandan beri kimin zilyet olduğu hususları netleştirilmemiş, özellikle davacı ... tarafından ...'ya satıldığı söylenen bölümler üzerinde ilk keşifte tanık .... tarafından ...'nın 15-20 yıllık zilyetliği olduğu bildirilmesine karşın, ikinci keşifte davacı ...'in davalı ...'yı tarlaya sokmadığı,...'nin zilyet olamadığı yolunda beyanlarda bulunulmuş, ancak beyanlar arasında doğan çelişkiler giderilmemiştir. Mahkemece, Kerem ve .... arasındaki taksim, ...'ya satış yapılıp yapılmadığı ve taşınmazlara hangi tarihten beri kimin zilyet olduğu hususlarında yapılan araştırma yetersiz olup, bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanmalı, gerektiğinde taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisini ve paylaşma olgusunu bilebilecek aynı yerdeki şahıslar arasından mahalli bilirkişi araştırması yapılarak ve bu yönde taraflara tanık bildirme imkanı verilerek mahallinde yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tarafların bildirdikleri ya da bildirecekleri tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, çekişmeli taşınmazların muris ...'in çocukları ... ve ... arasında ne şekilde paylaşıldığı, paylaşmadan sonra davacı ... tarafından taşınmazların bir bölümünün davalılar murisi ...'ya satılıp satılmadığı, satıldı ise ...'nın satın alma tarihinden itibaren çekişmeli taşınmaz bölüm veya bölümlerine zilyet olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kim tarafından ne suretle ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..., davalı ... ve ... mirasçısı ...'nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.