Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8037 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22395 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 58, 113 ada 72 ve 132 ada 182 parsel sayılı sırasıyla 5.229,97, 3.560,07 ve 4.699,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştirak halinde ..., ..., ... ve ... adlarına, 183 ada 29 parsel sayılı 2.098,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle 1/2 hissesi iştirak halinde ..., ..., ... ve ... adlarına ve 1/2 hissesi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hüküm kısmında davanın reddine, gerekçe kısmında davacının davasının kabulü ile dava konusu 109 ada 58, 113 ada 72, 183 ada 29 ve 132 ada 183 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Adil yargılanma hakkının garantileri arasında yer alan "aleni yargılanma ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı", kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılar. Bu prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak; kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe, hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunlu olduğu gibi, gerekçede duruşmada tefhim edilen hüküm sonucuna nasıl ulaşıldığının açıklanması gerekir. Somut olayda mahkemenin kararı incelendiğinde, kısa kararda "davanın reddine" karar verildiği halde, kararın gerekçe bölümünde, "davanın kabulü ile dava konusu 109 ada 58 parsel, 113 ada 72 parsel, 183 ada 29 parsel ve 132 ada 182 parselin tapu kaydının iptali davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuş, yukarıda sayılan evrensel hukuk ilkeleri göz ardı edilmiştir. Açıklanan nedenlerle yazılı oluğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.