Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7986 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21942 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 28491 ada 11 parsel sayılı 1.589,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1990 tarihinden itibaren 2/4 hissesinin davacı ..., 1/4'er hissesinin davalılar ... ve ... kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerinde bulunan krokisinde (A) harfi ile gösterilen iki katlı kargir evin davacı ..., (B) harfi ile gösterilen iki katlı kargir evin davalılar ... ve ...'e ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tamamının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasıyla davalılar adına olan şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, zilyetlik şerhine ilişkin davanın ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesinde öngörülen askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılabileceği, genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı, Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Somut olayda; 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince Zeytinlik Mahallesi çalışma alanında yapılan kadastro sırasında çekişmeli 28491 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1990 tarihinden itibaren 2/4 hissesinin davacı ..., 1/4'er hissesinin davalılar ... ve ... kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerinde bulunan, krokisinde (A) harfi ile gösterilen iki katlı kargir evin davacı ..., (B) harfi ile gösterilen iki katlı kargir evin davalılar ... ve ...'e ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiş, tutanak 31.03.2011, 02.05.2011 tarihleri arasında askıya çıkarılarak 03.05.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ..., davalılar ... ve ... adına yazılan şerhin iptali ile taşınmazın tamamının kendisinin fiili kullanımında olduğu şerhinin beyanlar hanesine yazılması istemiyle 20.09.2013 tarihinde dava açmıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek-4. madde içeriğinde, kullanım kadastrosu sonucu yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacı tarafından askı ilan süresi geçtikten sonra ve Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince tespitin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içinde dava açılmış olması nedeniyle, genel mahkemenin görevli olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, oluşacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.