Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7921 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21120 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Yargıtay bozma ilamında özetle; "taraflar arasındaki ihtilafın, çekişmeli taşınmazın muris ...'den mi yoksa ...'dan mı kaldığı, 30.09.1990 tarihli taksim senedine konu edilip edilmediği ve taksimde davacıların babası Sait'in payına düşüp düşmediği hususunda olduğunun belirlenmesinin ardından, ... ve ...'in ölüm gününde terekelerine dahil olan tüm taşınmaz mallara ait kadastro tutanaklarının örnekleri dosya içine getirtilerek mahallinde yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, sağ olan ve taksim senedinde imzası bulunan tanıklar ile mirasçı ...'den, ... ve ...'in terekesine dahil olan taşınmazların hangileri olduğu, akibetlerinin ne olduğu, kimlerin adına tespit edildikleri, mirasçıları arasında usulen taksim olup olmadığı, taksim varsa kimlerin payına hangi taşınmazların düştüğü, taşınmaz almayan mirasçısı varsa hissesine karşılık ne aldığı, çekişmeli taşınmazın kimden kaldığı gibi hususların tek tek sorulup saptanması, bilirkişi ve tanık sözlerinin gerektiğinde komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 165 parsel sayılı taşınmazın 1/2 pay oranında davacılar ... ve ... adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda onanmasına karar verilmiş, davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Mahkemece, çekişmeli 103 ada 165 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...'e ait olduğu, mirasçıların 1945-1950 yıllarında yaptıkları fiili taksim neticesinde davacılar murisi ...'e düştüğü, M. ...'in il dışında çalışmasından dolayı taşınmazın bakım ve gözetimini yeğeni olan, davalı ...'in eşi ....'e devrettiği, amacının mülkiyetin devri olmayıp taşınmazın bakım ve gözetimine ilişkin olduğu, bu durumu bilen ...'in taşınmaz üzerindeki malik sıfatıyla zilyetliğinin kötüniyetli olduğu, kötüniyetli zilyet ve külli haleflerinin mülkiyeti kazanamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın 1/2'şer payla ... mirasçısı davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç Yasa'ya uygun olmadığı gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya elverişli değildir. Dosya kapsamından, çekişmeli 103 ada 165 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...'den intikal ettiği ve murisin 1944 yılında ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edildiği anlaşılmaktadır. Özellikle davacı tanığı olarak dinlenen kök muris ... mirasçılarından dava dışı ... ve ... ile diğer bir kısım davacı tanıkları, dava konusu taşınmazın ...'den taksimen ....'e kaldığını, ancak kendisi il dışında çalıştığından onun izniyle davalının eşi .... ve ailesi tarafından ekilip biçildiğini belirtirken, mahkemece dinlenen mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişisi, davalı tanıkları ve bir kısım davacı tanıkları taşınmazın taksimde kime düştüğünü bilmediklerini ancak taşınmazın hep .... tarafından kullanıldığını belirtmişlerdir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bunun için, mahkemece çekişmeli taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişi, tespit bilirkişilerin tümü ve taraf tanıkları ile mahallinde yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden geriye kimin, ne zamandan beri, ne şekilde zilyetliğinde bulunduğu, davalı murisi ....'in, malik sıfatıyla asli zilyet mi, yoksa davacılar murisi ....'e fer'i zilyet mi olduğu detaylı olarak sorulup tereddüte mahal vermeyecek şekilde saptanmalı, mahalli bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişi beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, taşınmazdaki malik sıfatıyla zilyetin kim olduğu belirlendikten sonra 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iyiniyetin zilyetlikle kazanma koşullarından biri olmadığı göz önünde bulundurularak, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.09.2015 tarih, 2014/15383 Esas, 2015/9777 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.