Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7905 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6881 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ..., vs. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ..., ... vekili Avukat ... , ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında 198 ada 8 parsel sayılı 2.600,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 198 ada 78 ve 206 ada 14 parsel sayılı 6.240,24 ve 4.491,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 215 ada 52 parsel sayılı 550,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 234 ada 31 parsel sayılı 505,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ...'a karşı açılan zilyetliğin tespiti davası davaya konu olan 234 ada 31 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacılar ..., ... ve arkadaşları askı ilan süresi içinde miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak miras payları oranında adlarına tescili istemiyle tüm taşınmazlar hakkında dava açmışlardır. Mahkemece çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 198 ada 8, 78, 206 ada 14, 215 ada 52 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,2- 234 ada 31 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Çekişmeli taşınmazın evveliyatında davacıların murisi ...'e ait iken sağlığında davacı oğlu ...'e bağışladığı dosya kapsamıyla belirlenmiştir. Esasen bu yön mahkemeninde kabulünde olup çözümlenmesi gereken sorun davacı ... ile davalı ... arasındaki yapılan sözleşmelerin hukuki niteliğinin ve buna göre taşınmazın tasarruf ve zilyetliğinin kime ait olduğunun saptanması noktasında bulunmaktadır. Taşınmazın önce 12.06.1995 tarih 1347 yevmiye nolu noter sözleşmesi ile ... tarafından zilyetliğin davalı ...'a devredildiği, iki gün sonra 14.06.1995 tarih 1353 yevmiye nolu noter sözleşmesi ile davalı ... tarafından taşınmaz üzerinde mülkiyeti ...'e ait olmak üzere 90 metrekare arza kurulu 2 katlı betonerme binanın (zemin katı işyeri, 1. katıda iskana mahsus daire olacak şekilde) 1 yıl içinde yapılıp teslim edilmesinin taahhüt edildiği, taahhütün yerine getirilmemesi halinde ...'ın 500.000.000 TL. ödemeyi kabul ettiği ve yapacağı binanın bedelini aldığı belirtilmiştir. Daha sonra ... tarafından bahse konu 14.06.1995 tarihli sözleşmedeki taahhüdün yerine getirilmemesinden dolayı davalı ...'a karşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/168 Esas sayılı dosyası ile 500.000.000.TL tazminat davasının açıldığı, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek 30.12.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı ... tarafından bu kez de aynı taşınmaz hakkında; üzerindeki binanın bitirilmediği kendisinin binayı tamamlamak istediği belirtilerek zilyetliğin tespiti istemli davanın açıldığı ve derdest olduğundan bahisle malik hanesi açık olarak 2007 yılında kadastro tespit tutanağının düzenlenmesi nedeniyle davanın Kadastro Mahkemesine aktarıldığı ve eldeki dosyamızda hem askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davasının hemde aktarılan davanın konusunu oluşturduğu belirlenmiştir. Yukarıda anlatıldığı üzere çekişmeli taşınmazın 14.06.1995 tarihli noter sözleşmesi ile mülkiyetinin ...'e ait olduğunun belirlendiği, davacı ... ile davalı ... arasında görülen tazminat davasının anılan noter sözleşmesinde belirlenen cezai şarta yönelik bulunduğu, diğer bir anlatımla taşınmazın mülkiyet ve zilyetliğinin davacıda bulunduğunun kabulü gereklidir. Hal böyle olunca; çekişmeli parselin davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, ...'ın temyiz isteminin reddine, davacı ...'in temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile 234 ada 31 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350.00 TL vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, 19.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.