Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7864 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20714 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve ... adına kayıtlı bulunan eski 66 ada 1 parsel sayılı 20.765,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 66 ada 1 parsel numarasıyla ve 20.663,23 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin uygulama kadastrosunun yöntemine uygun yapılmamasından kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 30 günlük askı ilan süresi içerisinde açılmadığından görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, talep halinde görevli ve yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, askı ilan tarihinin 31.07.2014 tarihinde dolduğu, davacı ...nin dava dilekçesini 31.07.2014 tarihinde havale ettirdiği ancak gerekli harç ve giderleri 05.08.2014 tarihinde bu tarihte tevzi formu düzenlendiğinin ve bu nedenle davanın askı ilan süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verimiş ise de; mahkemenin göreve ilişkin vardığı sonuç, dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihin belirlenmesi harca tabi olup olmamasına göre değişiklik gösterir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06.02.1984 gün ve 1983/7 Esas, 1984/3 Karar sayılı Kararında her iki hal için davanın açıldığı tarihin nasıl belirleneceği ayrı ayrı karara bağlanmıştır: Harca tabi olmayan davalarda, dava dilekçesi hakim tarafından usulen kaleme havale edilmekle artık mahkemenin tasarrufuna geçmiş sayılır. Çünkü bu gibi davalarda davacı, dava dilekçesini hakime vermekle kendine düşen görevi yerine getirmiş ve yapacağı başka bir işlem kalmamıştır. Bir başka anlatımla, artık davacının dava dilekçesi üzerinde tasarruf yetkisi sona ermiş ve dilekçe mahkemenin malı olmuştur. Bu bakımdan, hakimin dilekçeyi davacıya geri vermeyip aynı gün ilgili deftere (esas, muhabere veya tevzi defterine) kaydının yapılması için bir görevli ile mahkeme kalemine göndermesi gerekir. Demek oluyor ki, harca tabi olmayan davalarda, dava dilekçesinin hakim tarafından mahkeme kalemine havale edildiği gün dilekçenin deftere kaydı yapılmalıdır. Ayrıca Kadastro Kanunu'nun 11/1. maddesinde askı ilan süresi otuz gün olarak kabul edilmiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 161. maddesinde ise "gün olarak tayin edilmiş sürelerin hesabında, tefhim ve tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı hükmü" yer almaktadır. (6100 sayılı yeni HMK'da 92. madde) Çekişmeli taşınmazların tutanağı 02.07.2014 tarihinde askıya çıkarılmış olup, 30 günlük askı süresi 31.07.2014 tarihinde dolmaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi hükmüne göre ...nin harçtan muaf olup dava dilekçesi üzerine mahkeme hakimi tarafından yapılan 31.07.2014 tarihli havale ile dava süresinde açılmış olmakla uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Mahkemesi görevli olup, işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görev yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.