Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7836 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19401 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 132 ada 14 parsel sayılı 44.969,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... çekişme konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişme konusu 132 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davalı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda; taşınmazın niteliği yeterince açıklanmadığı gibi rapor ekindeki fotoğraflardan taşınmazın içerisinde blok halinde kayaların bulunduğu, bilirkişi raporunda bahsedilen üzüm bağı omcaları ile diğer meyve ağaçlarının görülmediği gibi bu kadar yoğun kayalıklı bir yerde nasıl tarım yap??ldığı da raporlarda açıklanmamıştır. Taşınmazların imar ve ihyası 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca emek ve para sarf edilerek tamamlanması, tamamlandığı tarihten itibaren davasız ve aralıksız en az 20 yıl süreyle zilyetlik altında bulundurulması şartına bağlıdır. Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ... Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, ... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodozi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporlarıda irdeler rapor alınmalı, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; fen bilirkişisince bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.