Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 75 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9581 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Kasabası çalışma alanında bulunan 279 ada 71 parsel sayılı 1.324,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları miras yolu ile gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazın kök murisleri ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacıların kök murisi ...'den intikal ettiği, eşi ...'nin ...'ın ölümü ile dava konusu taşınmazı davalı ...'a sattığı, davacıların bu satışa örtülü olarak rıza gösterdikleri kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davalı ..., muris ...'ın bir kısım mirasçıları tarafından çekişmeli taşımazın ...'e verildiğinin kendisine söylendiğini ve çekişmeli taşınmazı ...'den satın aldığını savunmuştur. Bu durumda çekişmeli taşınmazın öncesinin kök muris ..'a ait olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların kök murisi ...'in ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise bu yerin ...'e isabet edip etmediği ve ... tarafından davalıya satılıp satılmadığı konusundadır. Taksim olgusunu kanıtlama külfeti buna dayanan davalı tarafa aittir. Davalı tarafından terekenin taksim edildiği konusunda somut deliller ortaya konulmamış; mahkemece muristen intikal eden diğer taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip bu taşınmazların kimler adına tespit edildiği incelenmeden hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ve 11.09.1998 tarihli satış senedinde ismi yazılı tanıklarla muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan tarafların kök murisi ...'in ölümünden sonra terekesinin taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, mirasçılardan ...'e isabet etmiş ise diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu, çekişmeli taşınmazın ... tarafından davalıya satılıp satılmadığı; kim tarafından ne suretle kullanıldığı, davalının dayandığı senette zilyetliğin devrinden söz edilmediğine göre davalının zilyetliğinin kendi adına mı yoksa eşi ...'ya istinaden mi olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilip incelenmeli, çekişmeli taşınmazın Medine tarafından davalıya satıldığı kabul edilse dahi taksim olgusunun davalı tarafça kanıtlanamaması halinde senedin düzenlendiği 11.09.1998 tarihi ile tespit tarihi arasında davalının 20 yıla ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.