Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7415 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21704 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski ada 681 parsel sayılı 59.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 147 ada 6 parsel numarasıyla ve 54.793,65 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 683 parsel sayılı 62.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 147 ada 4 parsel sayılı 69.237,87 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 680 parsel sayılı 50.375,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 147 ada 7 parsel sayılı 49.702,61 metrekare yüzölçümlü olarak ve davalılar ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 682 parsel sayılı 50.125,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 147 ada 5 parsel sayılı 68.251,97 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait yeni 147 ada 4, 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, uyuşmazlık anılan madde uyarınca yapılan düzeltme işleminden kaynaklanmayıp, dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan ve süresinde dava açılmamakla kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine karşı açılmıştır. Bu nitelikteki davalar, 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, genel mahkemelerde de açılabilir. Somut olayda da dava, tutanağın kesinleştiği 04.04.2013 tarihinden ve 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdikten sonra açılması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu göz önüne alınarak işin esasına girilip, iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.