Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7412 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5528 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:Kadastro sırasında 303 ada 80 parsel sayılı 387.85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve kal davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; kal istemi konusunda mahkemenin görevsizliğine, tarafların Hukuk Mahkemelerine başvurmakta muhtariyetine, davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacıların murisi M……. mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, miras şirketine dahil bulunmayan davalının taşınmaza yönelik müdahalesinin men'ine karar verilmiş; hüküm, davalı N…….. vekili tarafındantemyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacının murisi M………'ya ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçıları arasında usulüne uygun olarak yapılmış bir taksimin bulunmadığı, mirasçılardan S.....'ın 3. şahıs durumdaki davalıya yaptığı satışın hukuken hiçbir sonuç doğurmayacağı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın davacının murisi M………'ya ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise hangi mirasçıya isabet ettiği ve davalıya yapılan satışın geçerli olup olmadığı konusundadır. Çekişmeli taşınmazın edinme sebebi sütununda muris M………'ya ait iken ölümüyle mirasçılar arasında yapılan taksimle Y…….. oğlu S……..'a intikal ettiği, S……..'ın da davalıya sattığı belirtilmiştir. Mahkemece tesbite aykırı sonuca varıldığı halde tesbit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilip taksim ve satış konusunda bilgilerinin alınmaması doğru değildir. Ayrıca yargılama sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın taksimi ve kullanımı hususunda çelişkili beyanlarda bulunmuş olmalarına rağmen mahkemece bu çelişki de giderilmemiştir. Bunlardan ayrı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 994/97 esas 995/43 karar sayılı dosyasında muris M.......'nın terekesinin taksim edilip edilmediği hususu tartışılmış ve taksim edildiği sonucuna varılmıştır. Mahkemece anılan dosyanın celbedilip değerlendirmede nazara alınmaması ve murisin ölümünden sonra çok uzun süre taşınmazın Y…….. tarafından kullanılmasının neye dayalı olduğunun araştırılmaması da isabetli değildir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller sorulup celbedildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 994/97 esas sayılı dava dosyası okunup kapsamı belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından muris M……….'nın ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise buranın mirasçılardan kime isabet ettiği, davalının bayiine isabet etmiş ise bu taşınmazdaki hissesine karşılık diğer mirasçılara ne verildiği, gayrimenkul verilmiş ise nereden verildiği ve akibetlerinin ne olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde muristen intikale eden tüm taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip incelenmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra asliye hukuk mahkemesinin yukarda tarih ve numarası yazılı ilamı ile kullanım ve satış durumu da nazara alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz olduğu gibi kadastro tesbitinden önce taşınmaz üzerinde davalı tarafça meydana getirilmiş muhdesat bulunduğu halde bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASNA, 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.