Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7319 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5734 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:Yargıtay bozma ilamında özetle: "Davalının dayandığı kaydın revizyon gördüğü parsel ile çevre parsellere ilişkin tutanak suretleri ile dayanağı kayıtların getirtilmesi, davalı kaydının mahalline uygulanmak suretiyle kayıt kapsamının belirlenmesi, kayıt miktar fazlası olan taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadığının kesin olarak saptanması, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi hususunda bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, taşınmazın çevresinde orman bulunduğundan o bölgede orman tahdidi yapılıp yapılmadığının sorularak yapılmış ise tahdit evraklarının getirtilerek uygulanması, tahdit yapılmamış ise 6831 sayılı Yasa'nın 1.maddesi gereğince ormancı bilirkişiden düşünce alınması, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişilerinin dinlenmesi, teknik bilirkişiden keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli kroki ve rapor alınması, tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazineyi temsilen Mal Müdürü tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz 494 numaralı parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olduğundan bahisle Hazine adına tesbit edilmiş, davalının itirazını inceleyen kadastro komisyonu 6.5.987 tarih 987/343 sayılı kararıyla tesbitin iptaline ve taşınmazın F…….. adına tapuya tesciline karar vermiştir. Komisyonun anılan kararı üzerine davacı Hazine, 3.7.987 tanzim ve 6.7.987 tarihli dilekçeyle dava ikame ederek komisyon kararının iptaline ve taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Eylemli durumda davalı adına tesbit edilip kesinleşen 494 numaralı parselle davaya konu parselin bir bütün teşkil ettiği, 140 tahrir numaralı vergi kaydının 494 numaralı parsele ait olup çekişmeli parsel yönünü meşelik okuduğu ve eylemli durumda da taşınmazın Devlet ormanına bitişik olduğu mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulamayla belirlenmiş bulunmaktadır. Dayanılan vergi kaydı meşelik okuduğuna ve eylemli durumda da taşınmaz ormana bitişik olduğuna göre vergi kaydı gayri sabit hudutlu olup miktarıyla geçerlidir. Kayıt miktar fazlasının ormana el atmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur. Orman ise zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerdendir. Bu durumda kayıt miktar fazlasının ormandan elde edildiği ve bu tür yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığı nazara alınarak davanın kabulüne, komisyon kararının iptaline ve taşınmazın tesbitte olduğu gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. Her ne kadar yargılama sırasında bilgisine başvurulan yerel ve uzman bilirkişilerle taraf tanıkları taşınmazın orman olmadığını, ormandan elde edilmediğini ve davalının 30 yılı aşkın süredir taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin devam ettiğini ifade etmişler ise de, resmi kayda ve eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine ve yasal olmayan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.