Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7209 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5462 - Esas Yıl 2006
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 113 ada 33 parsel sayılı 59491.90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar Ali ve müşterekleri adına tespit ve 28.6.1993'te tescil edilmiştir. Davacı M……., 28.1.2003 tarihli dava dilekçesi ile 113 ada 32 parsele uygulanmış tapu kayıtlarına dayanarak kısmen tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M…….. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacıların dayanağını oluşturan 31, 32 ve 34 numaralı parsellere revizyon gören tapu kaydının 33 numaralı parselin bir kısmını veya tamamını kapsamadığı ve taraflar arasındaki ortak sınırda bir değişiklik meydana gelmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayanağını oluşturan tapu kaydı iskan suretiyle oluşmuştur. Bu kaydın krokiye dayalı olması gerekir. Bu nedenle öncelikle davacıların dayandığı tapu kaydının oluşmasına sebep olan tüm iskan kayıtları ve haritaları ilgili daireler nezdinde araştırılıp dosyaya celbedilmeli, davalıların tapusunun haritaya dayalı olup olmadığı ilgili dairelerden sorulup bu kaydın oluşumunu sağlayan belgelerde getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacı ve davalıların dayandığı tapu kayıtları ve dayanağı olan tüm belgeler ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının birbirlerini hudut okuması sebebiyle aralarındaki uyuşmazlığın ortak sınır uyuşmazlığı olduğu nazara alınarak dinlenecek tüm yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kayıtların ihdasından sonra ortak sınırda bir değişiklik olup olmadığı, değişiklik olmuş ise ne yönde bir değişiklik olduğu, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının miktarları nazara alındığında davacıların kayda göre az, davalıların ise kayda göre daha çok yer kullanmalarının neye dayalı olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, kayıtların dayanağı olan haritaların bulunamaması halinde davacı tapusunun miktarına göre zemindeki noksanlığın davalı tarafın tasarrufunda bulunan parselden tamamlanması gerekip gerekmediği tartışılıp bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 16.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.