Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6862 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21527 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kullanım kadastrosu sonucunda ... çalışma alanında bulunan 120 ada 2 parsel sayılı 1.935,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 5 yıldan beri Mustafa evlatları ... ve ...’in fiili kullanımda olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve taksim yapılmadığı iddiasına dayanarak taşınmazın murisi ... adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece; yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece davacının davasının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/401 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizce verilen geri çevirme kararı sonucunda getirtilen bahsi geçen dosyanın incelenmesinde; ... çalışma alanında yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda içinde çekişmeli taşınmazın da olduğu çok sayıda taşınmaz hakkında beyanlar hanesinde geçen kullanıcı şerhlerin iptali ve taşınmazların orman vasfıyla ... adına tescili istemiyle ... tarafından ... karşı dava açıldığı anlaşılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/401 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan taşınmazın vasfına ilişkin davanın sonuçlanıp taşınmazın vasfının öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekli olup sonucuna göre beyanlar hanesine kullanıcı olarak kim ya da kimleri yazılacağının belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/401 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği düşünülmeden işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine sair husuların incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.