MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda 177 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı 153.17, 75.05, 268.67, 198.05, 266.50, 441.92 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 177 ada 1 parsel davalı ... 'nun, aynı ada 2 parsel davacı ...'ın, aynı ada 3 parsel davalı ...'un, aynı ada 4 parsel davacı ... 'un, aynı ada 5 parsel davacı ...'nun, aynı ada 6 parsel davalı ...'ın, kullanımında olduğu belirtilerek bahçe niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... kullanıcısı olduğu taşınmazın eksik ölçüldüğünü öne sürerek dava açmıştır. Davacılar ... ve ... kullanıcısı oldukları taşınmazların yüzölçümlerinin eksik yazıldığını, davacı ... kullandığı taşınmazda adının kullanıcı olarak yazılmadığını öne sürerek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının kısmen kabulüne, çekişmeli 177 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi ... tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli ek harita ve raporunda (N) ile gösterilen 51,32 metrekare yüzölçümündeki bölümünün, 177 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (J) ile gösterilen 24,09 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile 177 ada 4 nolu parsel ile birleştirilmesine, 177 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (L) ile gösterilen 3,56 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile paftasında yol olarak gösterilmesine, böylece, 177 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 269,90 metrekare yüzölçümüyle ... adına tesciline, beyanlar hanesine ”6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, taşınmaz ve üzekindeki bina 2000 yılından beri Musa evladı ...’ın kullanımındadır." açıklamasının yazılmasına, (O) ile gösterilen 26,91, (M) ile gösterilen 1,89, (K) ile gösterilen 0,27 meterkare yüzölçümündeki alanlara ilişkin talebin görev yönünden reddine, 177 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (T) ile gösterilen 66,38 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile aynı yer 177 ada 5 parsel ile, 177 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (N) ile gösterilen 51,32 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile aynı yer 177 ada 4 parsel ile birleştirilmesine, (R) ile gösterilen 0,66 metrekare yüzölçümündeki alanın ifrazı ile paftasında yol olarak gösterilmesine, böylece; 177 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 280,90 metrekare yüzölçümüyle ... adına tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, taşınmaz bahçe ve üzerindeki bina 2000 yılından beri ... evladı ... 'nun fiili kullanımındadır." açıklamasının yazılmasına, (P) ile gösterilen 4,66 ve (S) ile gösterilen 13,48 metrekare yüzölçümündeki alanlara ilişkin talebin görev yönününden reddine, 177 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 375,54 metrekare yüzölçümüyle tespit gibi tesciline, 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (D) ile gösterilen 26,51, (F) ile gösterilen 3,84 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin ifrazı ile 177 ada 3 nolu parsel ile birleştirilmesine, 177 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 24,09 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile aynı yer 177 ada 4 nolu parsel ile birleştirilmesine, böylece; 177 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 274,93 meterkare yüzölçümüyle ... adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, (H) harfi ile gösterilen üzerinde 1 katlı bina bulunan 85,64 ve (F) harfinde gösterilen 3,84 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin 2000 yılından beri ... oğlu ...’un, kalan 185,45 metrekare yüzölçümünde ve üzerindeki 3 katlı bina bulunan bölümünün 2000 yılından beri Teslim Koç ve ölümü ile mirasçıları ..., ..., ..., ... Kesen’in kullanımındadır." açıklamasının yazılmasına, (G) ile gösterilen 55,22 (E) ile gösterilen 7,78 ve (I) ile gösterilen 5,47 metrekare yüzölçümündeki alanlara ilişkin talebin görev yönünden reddine, 177 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (B) ile gösterilen 37,39 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile aynı yer 177 ada 2 nolu parsel ile birleştirilmesine, 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (D) ile gösterilen 26.51, (F) ile gösterilen 3,84 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin ifrazı ile aynı yer 177 ada 3 nolu parsel ile birleştirilmesine, (C) ile gösterilen 56,46 metrekare yüzölçümündeki tespit dışı alana ilişkin talebin görev yönünden reddine, böylece; 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 82,09 metrekare yüzölçümüyle Hazine adına tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, taşınmazın ve üzerinde 2 katlı bina 2000 yılından beri ... evladı ...'ın kullanımmdadır.” açıklamasının yazılmasına, 177 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 115,78 metrekare yüzölçümüyle tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davalılar ... ve müşterekleri vekili, davalı ... vekili, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların fiili kullanım sınırları ile kadastro sonucu oluşan sınırların aynı olmadığı gerekçesiyle fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli ek rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli olmadığı gibi varılan sonuç dahi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece asıl dosyanın davacısı ...'ın kullanıcısı olduğu 177 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 20.06.2011 tarihinde keşif yapılmış, keşif sonucunda fen bilirkişisi ... tarafından rapor düzenlendikten sonra diğer dava dosyaları bu dosyada birleştirilmiş, tüm davacıların talepleri hakkında yeniden bir keşif yapılmaksızın adı geçen fen bilirkişisince düzenlenen 25.06.2012 tarihli ek rapor alınmış, davacıların tamamına yakın kısmının ek rapora itirazı üzerine (mahkemece de yeterli olmadığı kabul edilmiş demektir) taşınmaz başında yapılan 24.07.2013 tarihli keşif sonucunda yerel bilirkişi, tanıklar dinlenmeksizin, taraflar arasında taşınmazların sınırların neresi olduğu hakkında görüş birliği olup olmadığı hususları dahi zapta geçirilmeksizin 3 kişiden oluşan teknik bilirkişi heyeti tarafından 05.08.2013 tarihli rapor düzenlenmiş, tarafların raporun teknik hatalarla dolu olduğu yönündeki itirazları sonucunda aynı fen bilirkişilerinden ikisi tarafından düzenlenen 07.05.2014 tarihli ek rapor ile keşifte kullandıkları ölçüm aletinin arızalı olmasından dolayı sistematik olarak yanlış ölçüm yapıldığını bu sebeple fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli ek raporun doğru olduğunu bildirmişler, mahkemecede 25.06.2012 tarihli ek rapora değer verilerek hüküm kurulmuştur. Yeterli olmadığı kabul edilerek yeniden keşif yapılmasına karar verilmesine rağmen yeniden önceki rapora dayanılarak hüküm kurulmasında ve diğer yandan davacı ... tarafından 27.02.2012 tarihli dilekçe ile davasından feragat ettiğini bildirdiği, dilekçe arkasına Yazı İşleri Müdürü tarafından adı geçenin kimlik tespitinin yapıldığı, diğer bir anlatımla usulüne uygun bir feragatinin bulunduğu halde davasının kısmen kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. O halde; tarafların usulüne uygun şekilde bildireceği tanıklar ve tarafların huzuru ile taşınmazlar başında keşif yapılmalı, taraflar arasında ihtilafsız olan sınırlar öncelikle belirlenmeli, ihtilaflı olan sınırlar hakkında tanıklardan taraf tanıklarından sınırın nereden geçtiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, refakate alınan önceki bilirkişiler dışında seçilecek 3 kişilik teknik bilirkişi heyetinden taşınmazların fiili kullanım durumları ile kadastro paftasını çakıştırılmak suretiyle düzenlenecek ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle ve yetersiz olduğu kabul edilen ek bilirkişi raporuna dayanılarak ve davacı ...'nun feragat etmesine rağmen davacının kısmen kabulüne karar verilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davacı ...'un bağımsız olarak kullandığı kabul edilen bölümün ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle ... adına tesciline ve kullanıcısı olarak adı geçenin beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt olacak şekilde aynı parsel numarası altında bir bölümünün adı geçenin kullanımında olduğuna karar verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.