MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 119 ada 11 parsel sayılı 294.69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı binanın 12 yıldan beri ... oğlu ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., beyanlar hanesinde baba isminin hatalı yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde zilyet olarak belirtilen ...'ın baba adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesindeki baba ismi yanlışlığının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda kayıt maliki sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmekte, özü itibarı ile de dava, 6100 sayılı HMK'nın 382/ç-l maddesi uyarınca hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltme istemine dair olması sebebiyle çekişmesiz yargı işi olup, aynı Kanun'un 383. maddesi uyarınca da Sulh Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır. Görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle mahkemece re'sen göz önüne alınacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek açılan davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.