Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6725 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19844 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan 1880 ada 16 parsel sayılı 345,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 30 yıldan beri ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla ... adına hükmen tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., adına kullanım şerhi verilen 1880 ada 60 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği ve eksikliğin dava konusu 1880 ada 16 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 1880 ada 16 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin kaldırılarak; 1880 ada 16 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine, 06.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 100,19 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ..., geriye kalan bölümün ise davalı ... ’ın fiili kullanımında bulunduğu, şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 06.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ...'in kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yeterli değildir. Mahkemece taşınmaz başında yapılan 04.11.2013 tarihli keşifte taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınır ile çekişmeli taşınmaz bölümünün fiili kullanım konusunda mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, davalı ... tarafından iddia edilen taşınmazlar arasında zeminde doğal sınır olup olmadığı hususunda mahkeme gözlemi yapılmamıştır. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için, taşınmazlar arasındaki sınırı, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesini ve kullanım durumunu iyi bilen yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının tümünün katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak; çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından, hangi nedenle, ne zamana kadar, nasıl kullanıldığı, taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırın neresi olduğu hususlarında HMK madde 31 çerçevesinde tarafların gösterecekleri tanıklardan ayrıntılı beyan alınmak suretiyle taşınmaz bölümünün fiili zilyetlik durumu ile taşınmazlar arasındaki sınır belirlenmeli, davacı ve davalıya ait taşınmazlar arasında zeminde doğal sınır olup olmadığına dair hakim gözlemi keşif tutanağına yansımalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.