MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2012 tarihinde kesinleşen 2010/421 Esas, 523 Karar sayılı ilamı ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17826 metrekarelik taşınmaz bölümünün Hazine adına tesciline karar verildiğini ancak kararın infaz edilemediğinden bahisle taşınmazın gerçek durumuna uygun krokisinin çizilmesi ve yüzölçümünün tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.09.2010 tarih 2010/421 Esas, 2010/523 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davacı ... adına daha önce tesciline karar verilmiş olması ve kesin hüküm varlığı sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamından kesin hükmün davacı ... aleyhine değil lehine tesis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Dava; TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca açılan tescil talebine ilişkin olmakla öncelikle dava konusu taşınmazın bağlı olduğu ... ve ... davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, taşınmaz başında keşif yapılarak teknik bilirkişiye infaza elverişli ölçekli kroki tanzim ettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.