MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 108 ada 43 ve 109 ada 11 parsel sayılı 47.876,40 ve 27.320,45 metrekare yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmazlar uzun süredir kimsenin kullanımında bulunmadığından ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Tüzel Kişiliği, çekişmeli taşınmazların köy halkının kullanımında olduğundan bahisle taşınmazların köy adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 43 parsel ve 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı Kumtarla Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli 108 ada 43 ve 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davacı ... Tüzel Kişiliği lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 108 ada 43 ve 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin kadastro tutanak örnekleri varsa dayanakları ile birlikte getirtilerek dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu ve ne şekilde kesinleştikleri belirlenmemiş, mahallinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının kısa ve soyut beyanları ile yetinilmiş, taşınmazların mera niteliğinde mi yoksa köylünün öteden beri ortak kullanımında olan alanlardan mı olduğu araştırılmadığı gibi taşınmazların niteliği ve zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde sağlıklı sonuca varabilmek için; HMK 31. maddesi ile hakime verilen davayı aydınlatma görevi kapsamında taraflara tanık gösterme imkanı sağlanmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanakları varsa dayanak belgeleri ile taşınmazların tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının ..., aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerdeikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan; taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazların kadim mera niteliğinde mi yoksa köylünün öteden beri ortak kullanımında olan alanlardan mı olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçiminin ne olduğu, taşınmazlar kullanılmıyor ise ne zamandır, ne sebeple kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğunda yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmazları mera okuduğu tespit edildiği takdirde mahkemece yöntemine uygun mera araştırması yapılmalı, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu kesin şekilde belirlenmesine çalışılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların belirtilen tarihlerdeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.