Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6559 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21530 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1322, 1325 ve 1327 parsel sayılı 3.396.07, 1.007,40 ve 3.780,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1985 tarihinden beri ..., ... ve (... oğlu ölü) ...'ın müştereken kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmazın 1/3 payı dava tarihinden önce ...'a; 1/3 payı ise dava tarihinden sonra ...'a 6292 sayılı Yasa uyarınca satışı yapılarak adlarına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların babası ...'ın zilyetliğinde olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğu, taşınmazların taksimen kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak, kendi kullanımında bulunduğuna dair zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 1322, 1325 ve 1327 parsel nolu taşınmazların kadastro çalışması sırasında zilyet tespitinde tutanağın beyanlar hanesinde ... mirasçıları adına yapılan beyanın davalıların murisi "... oğlu ölü ... mirasçılarının müşterek kullanımında olduğu" beyanının iptali ile taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "... oğlu ...'ın kullanımında olduğu 6831 sayılı Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır" ibaresinin kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; 5831 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucunda çekişmeli 1322, 1325 ve 1327 parsel sayılı taşınmazların kullanıcı hanesinde lehine kullanım şerhi verilenlerden, (... oğlu ölü) ...'ın kullanıcı olduğuna dair şerhin beyanlar hanesinden çıkartılarak yerine (... oğlu) ... 'ın zilyetliğinde olduğu şerhinin verilmesi istemine ilişkindir. Gerek tespit ve gerekse dava tarihinde (... oğlu) ... ölü olup, bu nitelikteki davaların taşınmazın mülkiyetine sahip olan ile lehine kullanım şerhi verilen ...'ın tüm mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Ancak, dosya arasında bulunan (ölü) ...'a ait nüfus kaydına göre mirasçısı konumunda bulunan (eşi) ... ile murisin kendisinden sonra ölen oğlu ...'ün eşi ...'a husumet yöneltilmeden dava açıldığı halde adı geçen mirasçılar davaya dahil edilmemiş ve usulünce taraf teşkili sağlanmamıştır. Bu şekilde taraf koşulunun sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına ilişkin inceleme yapılamaz. Hal böyle olunca; lehine kullanım şerhi verilen (ölü) ... mirasçılarından ... ve ...'ın davaya dahil edilmesi için davacıya imkan tanınmalı, taraf koşulu sağlandığında işin esasına girilerek, araştırma yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.