MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 111 ada 4 ve 18 parsel sayılı 8.929,13 ve 1.446,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaları nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların murisi ...'dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmış, keşif sırasında ise çekişmeli taşınmazların kök muris ...'dan kaldığı ve terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 111 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden kısmen kabulüne, adına olan tespitinin iptali ile fen bilirkişilerinin 02.07.2014 tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterilen 1.745,23 metrekare yüzölçümündeki kısmın aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tespit ve tesciline, taşınmazın geriye kalan 7.183,90 metrekare yüzölçümündeki kısmının tespit gibi tesciline ve davanın 111 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise kabulü ile, çekişmeli 111 ada 18 parsel sayılı taşınmazın adına olan tespitinin iptali ile davacı murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahkemece çekişmeli taşınmazların ... oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı, keşifte taşınmazın kök muris ...'dan kaldığını ileri sürdüğü gibi, yerel bilirkişi ve tutanak tanıklarının beyanları ile de dava konusu taşınmazların ...'dan kalmayıp kök muris ...'dan kaldığı ve terekesinin taksim edilmediği anlaşılmış olmasına rağmen, mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi dikkate alınmaksızın çekişmeli taşınmazların ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.