Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6477 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8298 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 75 parsel sayılı 12.619,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek ve davalı olduğu belirtilerek tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., daha önce kendisi tarafından açılan ve orman olduğu gerekçesiyle reddedilen dava nedeniyle çekişmeli taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında davalı olarak gösterildiğini, kendisinin çok uzun süredir taşınmazın kullanıcısı olduğu halde adına kullanım şerhi verilmediğini iddia ederek adına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın bahçe niteliği ile davacının kullanımında olduğunun tespitine ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın uzun süredir davacının kullanımında olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun değildir. 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna ilişkin askı ilan tutanağındaki çekişmeli taşınmazın malik sütunlarında “davalı” ibaresi yer almakta olup, bu haliyle dava konusu taşınmazın henüz tapuda kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki bir taşınmaz hakkında, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmesi istemiyle açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.