Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6417 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8129 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Yenileme kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan ve tapu kaydında ... adına kayıtlı olan 1905 parsel sayılı 870 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6325 ada 122 parsel sayılı ve 867,23 m2; ... adına kayıtlı 1906 parsel sayılı 990 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 6325 ada 121 parsel sayılı ve 961,63 m2 yüzölçümüyle tespit edilmiş; her iki taşınmaza ait tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde 6325 ada 121 parsel sayılı (önceki 1906 parsel sayılı) taşınmaz üzerindeki binanın 6325 ada 122 parsel sayılı (önceki 1905 parsel sayılı) taşınmaza 6.25 m2 tecavüzlü olduğu gösterilmiştir. ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili tarafından 21.3.2006 tarihli dava dilekçesi ile ... aleyhine açılan yenileme kadastrosu sırasında yapılan hata iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davanın yapılan yargılaması sonunda Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2008 tarihli ve 2006/123 Esas, 2008/69 Karar sayılı ilamı ile 21.3.2007 tarihli uzman bilirkişi raporunda 6325 ada 122 parsel sayılı taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 9915 m2'lik bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına aynı ada 121 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tesciline karar verilmiş; davalı ... tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.10.2008 tarihli ve 2008/5635-10542 Esas-Karar sayılı ilamı ile onanarak 05.11.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı ... 08.10.2010 tarihli dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ...'ın yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/123 Esas sayılı dosyasında verilen 19.02.2008 tarihli ve 2008/69 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına ve davacı tarafça adı geçen dosyada açılan tapu iptali ve tescil davası yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş; hüküm, aleyhlerine yargılamanın yenilenmesi istenen davacılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; yargılamanın iadesi yolu olağanüstü bir kanun yolu olup yasada mevcut yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunup bulunmadığının titiz bir şekilde incelenip kesin hüküm kavramıyla korunmak istenen yargı kararlarının bağlayıcılığı ile hukuki barışın sağlanması amaçlarının titizlikle incelenmesinin gerektiği; iade-i muhakemeye konu taşınmazların maliklerinin ilk kadastro parsel malikleri ve mirasçıları olduğu ve iade-i muhakeme talebinin kabulü durumunda ilk kadastro tesisinden itibaren mevcut mülkiyet haklarının korunacağı; celp olunan kayıtlar, toplanan deliller, teknik bilirkişinin ve bilirkişi heyetinin kanaat verici açıklamaları karşısında daha evvel hükme dayanak alınan bilirkişi raporunun açıkça hatalı olması itibariyle iade-i muhakeme talebinin kabulü için gerekli şartlar mevcut olduğundan ve tesis edilen kararın iade-i muhakeme yoluyla düzeltilmesinin hukuki güvenilirliğe ve barışa hizmet edeceği, her ne kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 445. maddesinde diğer sebeplerin yanı sıra “bilirkişinin kasıtlı olarak gerçeğe aykırı açıklamada bulunduğunun hükmen belirlenmesi” iade-i muhakeme sebebi sayılmış ise de kasıtlı olmasa dahi, teknik açıklamalar esas alınmak suretiyle verilen hükümde bile bile ya da bilgisizlik nedeniyle gerçeğe aykırı düzenlenen bilirkişi açıklamalarının yargılamanın yenilenmesi talebine konu teşkil edebileceği, yargılamadaki asıl amacın gerçeğe ve adalete ulaşmak olduğu, dolayısıyla yanlışlığı açık olan teknik rapor esas alınarak kesin hüküm oluşan hallerde de iade-i muhakeme yoluna gidilebileceği; yargılamanın yenilenmesi talep tarihi ile ... Tapu Kadastro ... Bölge Müdürlüğünce düzenlenen “tesis kadastrosu ve yenileme kadastrosu sonrası oluşan parsellerde herhangi bir kayma olmadığına ilişkin yazılarının tarihleri teknik bilirkişi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan şikayet başvuru tarihi itibariyle yargılamanın yenilenmesi talebinin 3 aylık yasal süre içerisinde yapılması, gerekçe yönünden hükme yeterli ve kanaat verici bulunan bilirkişi kurulu raporu da dikkate alındığında davalı ...'ın iade-i muhakeme talebinin kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/123 Esas sayılı dosyasında verilen 19.02.2008 tarih ve 2008/69 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına ve davacı tarafça adı geçen dosyada açılan tapu iptal ve tescil davasının yerinde görülmediğinden reddine hükmedilmişse de mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır.Yargılamanın yenilenmesi yolu olağanüstü bir kanun yolu olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 445. maddesi ile karar tarihinden önce 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. ve sonraki maddelerinde düzenlenmiştir. Yargılamanın yenilenmesi isteminin konusu, yargılamanın yenilenmesi istenen hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunun kasıtlı olarak gerçeğe aykırı düzenlendiği iddiasıdır. Gerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 445/5. ve son fıkrası gerekse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375/1-f bendi ve 375/2 (son) fıkrası hükümleri uyarınca, yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi için kesinleşmiş bir ceza mahkumiyetinin bulunması şarttır. Yargılamanın isteminde bulunan ... tarafından yapılan şikayetler üzerine raporları tanzim eden bilirkişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/20698 ve 2011/14051 soruşturma numaralı dosyalarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilerek bu kararların kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; yasada öngörülen ve yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülebilmesi için şart olan kesinleşmiş ceza mahkumiyeti bulunmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken, alınan uzman bilirkişi kurulu raporundaki değerlendirmeler esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Aleyhlerine yargılamanın yenilenmesi istenen davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.