Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6373 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4708 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 103 ada 70 ve 92 parsel sayılı 5077.91, 9372.89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 92 parsel davalı A………, 70 parsel Rıfat ve müşterekleri adına tesbit edilmiştir. Davacılar M...... ve arkadaşları, yasal süresi içerisinde irsen intikal, tapu kaydı anlaşma senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı S........., sadece 70 parsel hakkında irsen intikal ve hissesi bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişme konusu 103 ada 70 parselin davacı M………. ve diğerleri adına hisseler oranında tesciline davacı Süleyman'ın davasının reddine, 103 ada 92 parselin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar M……… ve arkadaşları vekili ile davalılar R………, V……., İ………, E……….. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına dava ve temyize konu 70 sayılı parselin davacıların murisi K……..'e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, davacıların dayanağını oluşturan 1944 tarih 1 nolu tapunun bu taşınmazı kapsadığı mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık anlatımı, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kroki ve raporla belirlendiğinden davalıların 70 sayılı parselle ilgili tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 70 nolu parsele ilişkin bölümünün ONANMASINA, 2-Davacı M……….. ve arkadaşlarının 103 ada 92 sayılı parsele ilişkin temyizine gelince; mahkemece temyize konu 92 sayılı parselin davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ile 1980 tarihli senedin kapsamında kalmadığı, zilyetlikle mülk edinme şartlarının adına tescil kararı verilen davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz öncesinin A…….. ve T………'a ait iken 25 yıl önce davalıya satılıp teslim edildiği ve davalı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği belirtilmek suretiyle davalı A……… adına tesbit edilmiştir. Davacılar tapu kaydına 1.2.1980 tarihli bağ yetiştirilmesi ile ilgili anlaşma senedine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece tapu kaydı ve anlaşma senedi celbedilip dosyaya konulduğu halde mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamları belirlenmemiş kayıtlar bu taşınmaza değil ise nereye ait oldukları hususu üzerinde durulmamış, tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler getirtilmediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, taşınmazın başında dinlenen bilirkişi ve tanıklar davalının zilyetliğini değişik hukuki nedenlere dayandırdıkları halde bu şahıslar yüzleştirme yapılarak aykırılığın giderilmesine çalışılmamış, tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla arazi başında dinlenilip tutanağın içeriği, tarafların dayandığı deliller ve arazinin kullanımı hususunda bilgileri alınmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davaya konu parselle eylemli durumda bu parselle bir bütün olduğu bildirilen taşınmazları kenardan çevreleyen tüm komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tesbit bilirkişileri, teknik ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında davacıların dayandığı tapu kaydı ile 1980 tarihli satış senedi ayrı ayrı okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerce bilinemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli, kayıtların buraya ait olmadığı bildirildiğinde nereye ait olduğu hususu üzerinde durulup gerekirse gösterilecek yer üzerinde keşif icra edilerek dayanılan tapu kaydı ve anlaşma senedinin kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tesbit edilmelidir. Arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tesbit bilirkişilerinden taşınmazın öncesinin ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davalı kullanıyor ise bu kullanmanın neye dayalı olduğu, taşınmaz üzerindeki limon bahçesinin anlaşma gereği yetiştirilip yetiştirilmediği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanıkların uygulama ve tasarrufla ilgili sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişileri arazi başında ve yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.