Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6372 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6408 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 282 ada 20 parsel sayılı 75,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacının miras ilişkisine dayanmaması nedeni ile talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de hüküm dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı ... dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın ortak miras bırakan ...'dan eşi ...'ya kaldığı, eşinin de ölümü ile kendisi ve diğer mirasçılarına kaldığı, davalıların ise ...'ın mirasçısı olmadıkları iddiası ile dava açmıştır. Dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının eşi ... ile davalıların murisi Şevket'in amca çocukları oldukları, taşınmazın kim olduğu bilinmeyen kök muris tarafından ...'a kaldığı ancak intikalin ne şekilde olduğunun bilinemediği ve davacının da taşınmazda 30 yıllık zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. Beyanlar doğrultusunda taşınmazın davacının kök murisi ...'den geldiği sabit görülmüş, ancak mirasçılar arasında zilyetlikle edinim koşulları işlemeyeceği, taşınmazın da ...'ya hangi hukuki sebeple intikal ettiğinin belirlenememesi ve davacının da mirasçılık ilişkisine dayanmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına uygun değildir. Öncelikle davacı taşınmazın kök muris ...'den eşi ...'ya ondan da kendisi ve diğer mirasçılarına kaldığı iddiasına dayanmış olup mahkemenin davacının mirasçılık ilişkisine dayanmadığı yönündeki gerekçesi yersizdir. Yine davalılar ile kök muris ... arasında ırsi ilişkinin bulunduğunun anlaşılması nedeni ile taşınmazın ortak muristen gelip gelmediği, müşterek muristen gelmesi halinde mirasçılar arasında usulüne uygun taksimin mevcut olup olmadığının tespiti gerekli olduğu halde mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle taşınmaz başında yapılacak olan keşifte mahalli bilirkişi ve tanıkların somut ve olaylara dayalı beyanları ile taşınmazın müşterek muristen gelip gelmediği, müşterek muristen geliyor ise mirasçılar arasında usulüne uygun taksimin mevcut olup olmadığının, müşterek muristen gelmediğinin tespiti halinde ise davacının taşınmazdaki zilyetliğini hangi tarihten itibaren hangi sıfatla nasıl sürdürdüğü kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalıdır. Eksik araştırma ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile hüküm kurulması isabetsiz olup açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.