Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6296 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14979 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 106 ada 41 ve 140 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 1.413,85 ve 584,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve mirasçıların belirlenememesi nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak mirasçılar adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan 106 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ..., ..., ... ve ...'ın ve ölümleriyle mirasçılarının uzun süredir zilyetliklerinde olduğu ve 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ...'ın zilyetliğinde iken ölümüyle kızının kullandığı, son 20-25 yıldır kimsenin kullanımında bulunmadığı, kök muris ... kızı ...'nın taşınmazlarla ilgisinin bulunmadığı kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı, çekişmeli taşınmazların anneannesi ...'ya babası İsmail'den kaldığını, taşınmazda annesinin de hissesi olduğunu iddia etmiş, davalılar ..., ... ve ... yargılama sırasında kabul beyanında bulunmuşlardır. Davacının anneannesi ...'nın babası İsmail ile davalıların dedesi Salih kardeştir. Yine davacının annesi ..., davacının anneannesi ... ile davalıların amcası ...in çocuğu olup, ... ile ... dosya kapsamına göre boşanmışlardır. Keşifte taşınmazlardan 106 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki davalıların murisi ... ile davalıların amcası ... ve ...e aitken ölümleriyle tespit maliki Hayati'nin kullanımında olduğu, taşınmazlardan 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacının dedesi ve davalıların amcası ...'e aitken ölümüyle Hacere'nin kullandığı, son 20-25 yıldır kullanılmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların davacının murisi anneannesi ...'nın babası İsmail'den mi, yoksa davalıların dedesi Salih'ten mi kaldığı araştırılmadığı gibi, davalılardan ..., ... ve ...'nın kabul beyanları da hüküm yerinde değerlendirilmemiştir. Mahkemece, taşınmazların kimden ve ne şekilde kaldığı ile taksim konusunda yapılan araştırma yetersiz olup, bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonucaulaşılabilmesi için; öncelikle, Dairemize temyiz incelemesi için gönderilen Kastamonu Kadastro Mahkemesi'nin 2013/92 Esas 2014/44 Karar sayılı dosyasından davacının (temyize konu taşınmazda dahil) birden fazla taşınmaz için aynı dilekçe ile tek dava açtığı, yargılama sırasında bu dosyaların tefrik edildiği davacının dava konusu taşınmazlar bakımından aynı sebeplere dayandığı tefrik edilen bu dosyaların birlikte görülmesi gerektiği dikkate alınarak dosyaların birleştirilmesi hususu değerlendirilip, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanmalı, gerektiğinde taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisini ve paylaşma olgusunu bilebilecek aynı yerdeki şahıslar arasından yerel bilirkişi araştırması yapılarak ve bu yönde taraflara tanık bildirme imkanı verilerek mahallinde yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında en az 3 yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tarafların bildirdikleri ya da bildirecekleri tüm tanıklar hazır bulunduğu halde, ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan çekişmeli taşınmazların öncesinin Salih'ten gelip gelmediği, ...'ten geliyor ise taksimle kime kaldığı, taksimle ...'e kalmış ise veya ... taksim sırasında ...ve ... ile hissedar olmuş ise ...'e ait payın veya taşınmazın taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise kime isabet ettiği taraflara birlikte ya da ayrı ayrı isabet edip etmediği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı, taşınmazlarda zilyet olanların zilyetliğinin tereke adına olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve ayrıca uzun süredir davalılar tarafından zilyet olunması halinde nedenleri etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazların Salih'ten kaldığı ve taksim edilmediğinin anlaşılması halinde, taşınmazlara zilyet olan mirasçı ya da mirasçıların zilyetliğinin tereke adına olduğu, kendileri yararına zilyetlik ile iktisap hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeli; usulüne uygun paylaşma olgusunun ispatlanması halinde ise uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği hususu düşünülmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, kadastro tutanağının edinme sebebinde bildirilen olaylara aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de hazır bulundurulacak tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, davacının ... mirasçısı olduğu nazara alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davalılardan ..., ... ve ...'nın kabul beyanları da hasıl olacak sonuca göre dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.