Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 209 ada 1 parsel sayılı 15638.11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M………. adına tespit ve 20.7.2001 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, 17.2.2004 tarihli dava dilekçesi ile mübadil Rum yeri olduğu gerekçesi ile idari kararla oluşturulmuş tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı Hazine'nin dayanağı oluşturan 19.6.1970 tarih 24 ve 25 numaralı tapu kayıtlarının davaya konu parseli kapsamadığı, davalının dayanağını oluşturan 7.5.1971 tarih 9 numaralı kaydın taşınmazın 1 bölümünü kapsadığı ve kayıt kapsamı dışında kalan bölüm üzerinde de davalı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tesbit edilmiş, davacı Hazine, yukarıda tarih ve numarası belirtilen tapu kayıtlarına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı 7.5.971 tarih 9 numaralı kaydın kısmen taşınmazı kapsadığını ifade edip tapu kaydı ve zilyetliğe dayanmıştır. Mahkemece davacı Hazine'nin dayanağını oluşturan tapu kayıtları getirtildiği halde mahalline uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, davalı tapusu ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle celbedilmemiş, komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilmediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, taşınmazın yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerden olduğu iddia edildiği halde bu hususta hiçbir araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; davalının dayanağını oluşturan tapu kaydı varsa haritasıyla birlikte ve ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle getirtilip dosyaya konulmalı, davaya konu parseli kenardan çevreleyen komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler celbedilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel ve teknik bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında Hazine'nin dayanağını oluşturan 19.6.970 tarih 24 ve 25 numaralı tapu kayıtlarıyla davalının dayandığı 7.5.971 tarih 9 numaralı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup bu kayıtlarda yazılı çalılık, A……….. oğlu Al…….., D……… Bostanı, D……… Arsası, M…….., Yol, Hazine Bostanı, Hark ve G………. Deresi yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, Hazineye yasalar gereğince intikal ettiği söylenen değirmenin zeminde bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise nerede olduğu hususu üzerinde durulmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği hudutları haritasında işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, yasalar gereğince Devlete intikal eden değirmen olup olmadığı, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir taşınmazın belirlenen bu kapsama göre konumunu gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tesbite aykırı sonuca varıldığı takdirde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, deliller değerlendirilirken davalı tarafından da imzalanan 20.11.2003 tarihli tutanakda nazara alınıp sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 5.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.