Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6246 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4561 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 662 ve 970 parsel sayılı 1275 ve 5100 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, taksim, ifraz, hisse satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 662 parsel F…….., 970 parsel hisseleri oranında H………, H……… ve T…….. adına tespit edilmiş; tutanağın beyanlar hanesine "altındaki madenlerin Hazineye ait olduğu" şerhi verilmiştir. Kadastro Komisyonunca T……… Topçu itirazlarının feragat nedeniyle reddine, ilk tespitin iptaline, 289 sayılı Tezkereyi S…….. kapsamında kalması, emsal yargısal kararları ve ilgili genel müdürlük genelgeleri nedeniyle taşınmazların, ilk tespit malikleri kütüğün beyanlar hanesinde işgali olarak gösterilerek Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları gerekçesi ile sınırlandırılarak tescil harici bırakılmalarına karar verilmiştir. Davacılar Tahsin, Hüseyin ve Halime, ilk tespitteki nedenlere dayanarak taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 662 parselin tespit gibi F…….. Topçu, 970 parselin tamamı 18 pay kabul olunarak 6 payın T…….. Topçu, 2 payın Y…….., 1'erden 6 payın ölü H……… mirasçıları F………., S……….., E…….., N………, H………. ve İ……… adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerle ilgisinin bulunmadığı, zilyetlikle mülk edinme şartlarının adına tescil kararı verilen davacılar yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tesbiti sırasında çekişmeli taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Ha……… Topçu ve arkadaşları adına tesbit edilmiş, itirazı inceleyen Kadastro Komisyonunca taşınmazların tesbitlerinin iptaline ve sınırlandırılmalarına karar verilmiştir. Davacılar, yasal süresi içerisinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili delilleri istenilip keşif yapılmadan tesbit tutanağına atıfta bulunulmak suretiyle davanın kabulüne ve taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Kadastro Komisyonunca taşınmazların tesbiti iptal edilip davacılar tarafından davaya konu edildiğine göre mahkemece arazinin niteliği, intikali ve tasarrufuyla ilgili tüm deliller toplanıp zilyedi yararına iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekir. Hiçbir araştırma yapılmadan kadastro tesbit tutanağına dayanarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için; taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili delilleri sorulup celbedilmeli, taşınmazları kenardan çevreleyen komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel ve uzman bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında arazinin niteliği, intikali, tasarrufu ile ilgili tüm bilgiler toplanıp bundan sonra gerekli değerlendirmeler yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece tarafların delilleri toplanıp değerlendirilmeden ve davacılar yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda bilirkişi ve tanık beyanı alınmadan hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de arazinin altındaki madenlerin Hazineye ait olduğu şerhinin kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmemesi ve ayrıca 470 numaralı parselin tamamı 18 pay kabul edildiği halde sonuçta 14 payın tesciline karar verilip 4 payın açıkta bırakılması ve bu suretle ilamın infazının imkansız hale getirilmesi de usul ve yasaya aykırı, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.