MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı, ... çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro sırasında dereyatağı ve boşluk olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 24.06.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen tescil harici bırakılan yerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece; çekişmeli taşınmazda davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm verilmiş ise de, dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı ve boşluk olduğu belirtilerek tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Mahkemece yapılan keşif sonrası sunulan ziraat bilirkişi raporunda söğüt ağacı dışındaki ağaçların 10-15 yaşlarında olduğu da göz önüne alındığında tescili istenen taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin süresi ve sürdürülüş biçimi yönünden yapılan araştırma hüküm vermek için yetersiz olduğu gibi, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya tabi bir taşınmaz olup olmadığı açıkça belirlenmemiş, imar-ihyaya tabi bir taşınmaz olması halinde ise emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilip getirilmediği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçip geçmediği ayrıca denetlenmemiştir. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde bu yönden de araştırma yapılmamıştır. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşmak için taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı'ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla önceki bilirkişi raporunu da irdeler şekilde taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı gerekirse hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve de komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığı özellikle belirtilmeli, ortaya çıkacak sonuca göre belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de infazda tereddüt yaratacak şekilde, tesciline karar verilen kısmın yüzölçümünün belirtilmemesi, (A) harfi ile gösterilen kısmın 13.989,09 metrekarelik kısmın tamamı mı yoksa iki katlı evin gösterildiği yer mi olduğu hususunda gerekçe ile hüküm arasında çelişki doğurur şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı ... vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediye Başkanlığına iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.