Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6179 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18460 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan 1250 ada 420 ve 421 parsel sayılı ve 275.98, 129.74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1250 ada 430 sayılı parselin bahçe olarak 20 yıldan beri bahçe ve iki tatlı kargir ev olarak ... ve ...'ın müştereken fiili kullanımında bulunduğu, 1250 ada 421 sayılı parselin bahçe olarak 15 yıldan beri ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Davacı ..., fiilen zilyet bulunduğu yerin 230 metrekare iken 1250 ada 421 sayılı parselde adına 100 metrekare eksik şerh verildiği davalı adına şerh verilen taşınmaza katıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 1450 ada 420 sayılı parselde krokide (A) harfi ile gösterilen 51.62 metrekarelik yerin davacıya ait 1450 ada 421 sayılı parsele ilavesi ile davacı parselin 181.36 metrekare olarak davalı parselinden ise 51.62 metrekarelik kısım düşülerek 224.36 metrekare olarak düzeltilerek bu şekilde parsellerin davalı ... adına tescillerine, bu miktarlar üzerinden davacı ve davalı parsellerin beyanlar hanesinin düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davalılar ... ve ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 51.62 metrekarelik bölümün davacının kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte sadece davacının eşi tanık olarak dinlenmiştir. Duruşmada dinlenen davacı ve davalı tanığı beyanları ise taşınmazın dava edilen bölümünün kimin fiilen zilyet olduğu yönünde yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz ile ilgili davalarda tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi gerekirken duruşmada dinlenmesi doğru değildir. Hal böyle olunca taşınmaz başında yeniden yerel bilirkişiler, HMK'nın 31. maddesine göre tarafların göstereceği tanıklar ile duruşmada dinlenen tanıklar, tespit bilirkişileri, orman bilirkişisi, ziraat bilirkişi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılarak dava konusu edilen taşınmaz bölümünün tespit tarihinden önce fiilen kimin kullanımında olduğu, hangi süre ile ve ne şekilde kullanıldığı, üzerinde muhtesat bulunup bulunmadığı, muhtesat varsa kimin tarafından yapıldığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği, orman bilirkişisinden 2/B tutanak ve haritalarının uygulamasını gösterir, taşınmazın vasfı ile ilgili, fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı gösterir krokili rapor alınmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.