Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6166 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18379 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 32 parsel sayılı 24.275,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen ve taksimen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...oğlu ... adına tespit ve 25.09.2008 tarihinde tescil edilmiştir. 23.02.2012 tarihinde çapa dayalı satışlar ile İsmail oğlu ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın yaklaşık 1,5 dönümlük bölümünün irsen intikal ve zilyetlik ile kendisine ait olduğunu, taşınmazın bir çok kez tapudan yakın akrabalar arasında yapılan satışlar ile davalı ... adına tescil edildiğini davalının iyi niyetli bulunmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu 109 ada 32 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 369,53 m2 yüzölçümündeki kısmının tapusunun iptali ile ayrı parsel altında, 1/2'sinin davacı ..., 1/2'sinin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir. Ancak mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılması, davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdiren yer olmadığına, karar verilmiş ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinde “devlet veya diğer kamu kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti de dahil yargılama giderine hükmolunmaz ve bu hüküm henüz infaz edilmemiş yargı kararlarına da uygulanır” hükmü ... ya da diğer kamu kurum ve kuruşlarının davacı olması halinde mümkün olup somut olayda şahıslar arasında görülen iş bu davada uygulama yeri bulunmadığı halde mahkemece kabul ve ret durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi yanlış değerlendirilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.