Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 222 ada 3 parsel sayılı 1892.84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz öncesinde H……… Boran ve müştereklerinin zilyetliklerinde iken zilyetliklerine ara verdikleri, 1996 yılından itibaren tekrar bu kişilerce kullanılmaya başlanılmış ise de zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı belirtilerek davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı H………., yasal süresi içerisinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı H...... ve kardeşi K.....adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı ile davada taraf olmayan kardeşi K……… adına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle taşınmazın eşit hisseler halinde davacı ve kardeşi K………. adına tesciline karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, öncesi davacının babası M……….'e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, mirasçıları arasında kadastro tesbitinden önce yapılan ve tesbite kadarda bozulmayan taksime göre, teknik bilirkişi Remzi tarafından düzenlenen 30.03.2006 tarihli krokide "A" harfi ile gösterilen ve sarı ile boyalı olan 323.35 metrekarelik bölümün davacıya, aynı krokide "B" harfi ile gösterilen bölümün ise kardeşi K……….'e isabet ve intikal edip, "A" bölümü üzerinde davacı yararına ziyetlikle mülk edinme şartlarının davacı yararına gerçekleştiği mahkemece yapılan araştırma ile belirlenmiştir. Adına tescil kararı verilen ve taşınmazın krokide "B" harfi ile gösterilen bölümü üzerinde müstakilen malik olduğu anlaşılan K………., davada taraf değildir. Kadastro Mahkemeleri belirli hallerde davada taraf olmayan gerçek malikler adına tescil kararı verebilirler. Bu haller 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2.maddesinde düzenlenmiş olup, olayda yasada belirtilen hususların hiç birisi mevcut değildir. Buna göre mahkemenin davada taraf olmayan kişi adına tescil kararı vermesi yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca; Mahkemece taşınmazın krokide "A" harfi ile gösterilen bölümünün davacı, "B" harfi ile gösterilen bölümünün ise Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Yasal imkan bulunmadığı halde davada taraf olmayan kişiler adına tescil kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı temyiz, itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.