MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar, ... çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında kadastro öncesi ve sonrası kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, müştereken adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 23.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 61.000,66 m², (B-1) harfi ile gösterilen 103.849,34 m² ve (B-3) harfi ile gösterilen 24.707,52 m² yüzölçümündeki taşınmazların eşit paylarla davacılar ... ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede kadastro çalışmaları 1972 yılında yapılmış olup dava tarihi 2011 yılıdır. Mahkemece, dosyada bulunmayan 1988 ve 2001 tarihli hava fotoğrafları ile yapılan bilirkişi incelemesi değerlendirilmiş, ... tarafından çekişmeli taşınmazların sulu tarım arazisi olduğu bildirilmesine rağmen, ziraat bilirkişinin ...’nün yazısını irdelemeyen ve taşınmazların kuru tarım arazisi olduğu yönündeki raporu göz önüne alınarak karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (1996, 1991, 1986 tarihleri) üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ... 'ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmak suretiyle taşınmazların başında, o yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların incelenen üç adet fotoğrafa göre sınırlarını niteliğini ve zilyetlik durumunu belirlemesi, taşınmazlar üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ile tamamlanmış ise tarihini tespit etmesi istenilmeli, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazların tamamı üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlik bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi ve ...’nün 17.01.2012 ile 01.04.2013 tarihli yazılarını irdeler biçimde taşınmazların kuru-sulu tarım arazisi olup olmadıklarını açıklar nitelikte ayrıntılı rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, taşınmazların sulu tarım arazisi olduğunun belirlenmesi halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenleme bulan belgesiz olarak taşınmaz edinmede miktar sınırı göz önünde bulundurulmalı bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.