Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 609 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 17482 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesine dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımı olduğunu kanıtlamasının zorunlu olduğu, buna karşın somut olayda çekişmeli taşınmazın 1/2 hissesinin davacı tarafından satın alınıp alınmadığı üzerinde durulduğu, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazda davacının kullanımı olup olmadığı, taşınmaz üzerindeki ağaçların kime ait olduğu, kim tarafından dikildiği ve kim tarafından faydalanıldığının araştırılmadığı açıklanarak mahallinde yeniden yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılması, keşifte bilirkişi ve tanıklardan kullanım kadastrosu sırasında taşınmazın kimin kullanımında bulunduğu, taşınmaz üzerindeki ağaçların kim tarafından dikildiği, nasıl kullanıldığı, davacı ve satın aldığı iddia ettiği kişinin kullanımı olup olmadığının sorulup saptanması, bundan sonra tüm deliller bilikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 162 ada 7 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki “parsel 1974 yılından beri ... oğlu 1945 doğumlu ...'ın kullanımındadır” şerhinin değiştirilmesine ve fen bilirkişisi ... tarafından hazırlanan 27.06.2016 tarihli rapor ve eki krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 1.917,18 metrekare yüzölçümündeki kısmın davalı ...'ın kullanımında, (C) harfi ile gösterilen 484,96 metrekare yüzölçümündeki kısmın ise davacı ... kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Bu ilke kamu düzenine ilişkindir. Yukarıda özetlenen bozma ilamında; mahallinde yeniden yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılması, keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan kullanım kadastrosu sırasında taşınmazın kimin kullanımında bulunduğu, taşınmaz üzerindeki ağaçların kim tarafından dikildiği, nasıl kullanıldığı, davacı ve satın aldığı iddia ettiği kişinin kullanımı olup olmadığının sorulup saptanılması gereğine değinildiği halde, mahkemece mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenilmek suretiyle taşınmazın fiili kullanım durumu belirlenmemiş, taşınmazların kullanım durumlarını açıklama noktasında yetersiz ve soyut nitelikteki tanık beyanlarına itibar edilmiş, bozma ilamında özellikle taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların kime ait olduğu ve kim tarafından kullanıldığının belirlenmesi gereğine değinildiği halde bu yön yeterli şekilde araştırılmamıştır. Diğer taraftan bir kısım tanıklar tarafından davalıya ait olup onun kullanımında olduğu bildirilen beyaza boyalı zeytin ağaçlarının taşınmazın hangi kısmında kaldığı kroki üzerinde gösterilmemiş, teknik bilirkişi raporunda, bu ağaçlar esas alındığında davacının kullanımında olan kısmın (C) harfi ile gösterilen kısım olduğu bildirilmesine karşın, aynı raporda davalıya ait olduğu belirtilen beyaza boyalı ağaçlardan 5 tanesinin (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlar içerisinde kaldığı belirtilerek çelişki yaratılmış, oluşan bu çelişki de giderilmeden karar verilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan davacı tarafın iddiasına konu kısmın kimin kullanımında olduğu, bu kısım üzerinde bulunan ağaçların kime ait olduğu, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı, davacı ve satın aldığını iddia ettiği kişinin anılan kısımda kullanımı bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve bilirkişi sözlerini denetlemeye olanak veren ve özellikle taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yerlerini krokide gösterir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ...'a iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.