Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5972 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4286 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GÖLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/12/2013NUMARASI : 2010/147-2013/297Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Y.. Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 11 ve 123 parsel sayılı 4.068,30 ve 764,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak ve pay satın alma nedeniyle elbirliği mülkiyeti şeklinde davalı Y.. Y.. ile davacılar B.. Y.. ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar B.. Y.. ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalı Y.. Y.. adına olan payın tapu kaydının iptali ile A.. Y.. adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlar; ıslah dilekçesiyle ise davalı Y.. Y.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ile A.. Y.. adına tapuya tescilini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda A.. Y.. adına açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacılar adına tescile yönelik davanın ise hukuki yarar nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacılar adına taşınmazlarda kadastro sırasında yapılan tespitte zaten hisselerinin bulunduğundan söz edilerek, davacıların kendi adlarına tescil istemine ilişkin davanın hukuki yarar yokluğundan dava şartı nedeniyle reddine, dava dışı A.. Y.. adına açılan davanın ise davacıların dava dışı Ahmet adına dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin olamadığından söz edilerek aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davacılar B.. Y.. ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların miras bırakanları A.. Y..'a ait olduğu ve mirasının paylaşılmadığını ileri sürerek, Abdullah mirasçıları olan davacılar ile dava dışı A.. Y.. adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Başka bir deyişle, terekeye göre üçüncü kişi konumundaki davalı Y.. Y.. aleyhine açılan dava, çekişmeli taşınmazların terekeye döndürülmesi istemine yöneliktir. Davacıların elbirliği hükümlerine tabi olduğunu ileri sürdükleri taşınmazlarda, terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalı Y.. Y.. adına olan tapu kaydının iptalini istemekte hukuki yararlarının olmadığından söz edilemez. Hal böyle olunca davacıların, elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğunu ileri sürdükleri ve bu şekilde tespit gören taşınmazlarının terekeye döndürülmesine yönelik olarak Abdullah mirasçıları adına dava açmakta hukuki yararları bulunduğu halde yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Ne var ki, taşınmazların terekeye döndürülmesi istemiyle üçüncü kişi aleyhine açılacak davalarda, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. ve 702. maddeleri uyarınca, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın, ya tüm mirasçılar tarafından birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesi zorunludur. Veraset ilamına göre miras bırakan A.. Y..'ın, davacılardan başka A.. Y.. adında bir mirasçısının daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacılara, taraf teşkilini tamamlaması için önel verilmesi gerekirken, bu imkan tanınmaksızın davanın taraf sıfatı eksikliği (aktif dava ehliyeti) nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde değildir. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için, davacı tarafa, aktif dava ehliyeti yönünden taraf teşkilinin sağlanması için kendilerine olanak tanınmalı, taraf noksanlığının giderilmesi halinde ise işin esasına girilerek, tarafların dayandıkları deliller toplanmak suretiyle inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Dosya kapsamına yanlış anlam verilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.